Çeşmealtı’na giriş kavşağından Menteş Askeri Eğitim Merkezi’ne iki kilometreden az bir mesafe vardır. Bu yoldan geçenler, dört ayrı yerde zeytin ağaçlarının söküldüğünü (kesildiğini?) göreceklerdir. 

Bunlardan ilki kavşağa çok yakın, briç kulübünün hemen karşısında tamamlanmış olan bir otel/rezidansın kondurulduğu yer olan zeytin bahçesi.

Yaklaşık iki yıl önce orada, yüze yakın zeytin ağacının yerlerinden söküldüğünü ve inşaat çukurunun açıldığını görünce inşaat sorumlusu olduğunu söyleyen kişinin yanına gitmiş ve izni kimden aldıklarını sormuştum. Görevli kişi bana;

“İzin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alındı ama her şey Kayyım Belediye Başkanının bilgisi içinde” demişti.

Sökülen zeytin ağaçlarını sorduğumda da sayının sadece 20 olduğunu (aslında yüze yakın olmalı), sökülenleri sakladıklarını ve daha sonra binanın çevresine dikileceklerini söyledi.

Bina çoktan bitti ve zeytin ağaçları ortada yok! Ya odun oldular ya da bir yerlere tanesi on bin liradan(?) satıldılar…

BAŞKA BİR KATLİAM GİRİŞİMİ

Geçen hafta bir arkadaşım aradı:

“Senin bin yıllık dediğin zeytin ağaçları gidiyor, yetiş!”

Çeşmealtı Menteş yolunun tam ortasında binlerce yıllık zeytin ağaçlarının bulunduğu geniş bir zeytin bahçesi var! O bahçede çektiğim zeytin ağacı fotoğraflarından hazırladığım kitabı, İzmir’de yapılan Dünya Kültür Zirvesi’ne katılan 60 ülkeden gelenlere sunmuştum. Arkadaşımın sözünü ettiği bahçe oydu.

Hemen bahçeye gittiğimde içinden birkaç ağacın kesilmiş olduğunu ve oraya bazı binalar yapmak üzere hazırlığa başlandığını gördüm. Bu felaketin yaşanacağını anlayan başka doğaseverler de oradaydı. İçlerinden biri;

“Hallettim” dedi bana. “İlgililere haber verdim. Artık burada inşaat yapamazlar!”

Ona, üzülmemesi için olumsuz bir şey söyleyemedim ama içimden de “Keşke haklı olabilsen!” diye geçirdim.

ÜÇÜNCÜ VE DÖRDÜNCÜ…

Menteş Askeri Kampı’na üç yüz metre kadar yaklaşınca, yolun iki yanındaki zeytinliklerde hareket var. Deniz tarafındaki büyük zeytin bahçesinde epeyce ağacı keserek bahçeyi seyreltenlerin(!) niyeti, araziyi satılığa çıkarınca anlaşılmış. Müşteri gibi telefon edip sahipleriyle görüşen bir arkadaşıma, kolaylıkla inşaat izni alınabileceğini söylemişler…

Yolun üst tarafında da bir şeyler oluyor! Tarım alanıymış gibi işlenen arazideki hareketliliğin nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyoruz! Urla Belediyesi’ndeki “Kayyım” sorunu şurada üç ay sonra bitecek! En büyük sorun AKP iktidarı ile onun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı…