28 Temmuz 1946’da kuruldu, ben doğmadan 10 yıl önce…
Cemiyetimiz tam 79 yıl önce Yeni Asır Gazetesi’nin başyazarı Şevket Bilgin ve arkadaşlarınca kurulmuş.
Mesleki dayanışma, demokrasinin çok seslilik kuralını işletebilmek, halkın doğru ve tarafsız haber alma özgürlüğünü savunmak, gazeteciliğin hak ve hukukunu koruma amaçlarıyla kurulmuş.
1946’dan günümüze gazetecilerin seçtiği 17 başkan ve yönetim kurulu üyeleri yönetti cemiyetimizi.
2007 yılında 15’inci başkan olarak seçildim.
6 yıl görevde bulundum.
O süreçte gazetecilerin özlük haklarını çoğaltmak, mesleğin itibarını korumak, basın ve ifade özgürlüğüne karşı vurulan darbeye karşı mücadele etmek ve mesleki dayanışma duyarlılığımızdı.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı olarak aynı yılın Eylül ayında yapılan kongrede Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı olarak seçildikten sonra Türkiye’de yerel basının sorunlarını ülke gündemine taşımış ve yerel basının güçlenmesi için mücadele etmiştik.
Gelinen noktada çok başarılı olduğumuzu söyleyebilir miyiz?
Türkiye’de yerel basının sorunları katlanarak büyümüşse, özgürlükler daha da daraltılmışsa, medya üzerinde faşizan yaptırımlar çoğalmışsa bu sorunun yanıtı koskoca bir “Hayır” olacaktır.
İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batıralım.
Gazeteciler günümüzde bugün çok sudan sebepler ile tutuklanıyorsa, yayın kuruluşları objektif davrandıkları için para cezalarına, kapatma yaptırımlarına çarptırılıyorsa bunda en büyük sorumluluk yine gazetecilerindir.
Böl, parçala, yönet taktiği gazeteciler içinde işlemiştir.
Her ilde birkaç gazeteci cemiyeti varsa, Türkiye genelinde örgütlenme 8-10 parçaya bölünmüşse, en temel sorunlarda dahi gazete cemiyetleri yan yana gelemiyorsa sorunların çözümü de olanaksız hale geliyor.
Cemiyetlerin büyük bir kısmı iktidar şak şakçılığına soyunmuş. İktidarın nimetlerinden yararlanma peşinde koşuyor. Çeşme akarken, bizim testimiz de dolsun anlayışı içinde gerçeklere gözlerini yumuyor, mücadele edenleri karalıyor ve gazeteci haklarının çiğnenmesinde susuyorsa, daha da ötesi sarayın içinde ödül törenleri düzenleyip saray tarafından ödüllendiriliyorsa sorunlarımızın çözümü beklenemez.
Dedim ya, 2007 yılında 15’inci başkan seçildim.
İlk işim tüzüğü değiştirmek ve iki dönem başkan seçilme kuralı getirmek oldu.
Benden önceki cemiyet başkanlarının tamamı erkekti. Gazetecilik mesleğinin içinde erkekler kadar, hatta daha başarılı kadın gazeteciler de vardı.
Cemiyetimizin 69 yıllık yaşamında erkek başkanlar dönemi yaşandı.
69 yıl sonra İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin ilk kadın başkanı Misket Dikmen oldu. 6 yıllık süreç sonunda da İzmirli gazeteciler yine bir kadını Dilek Gappi’yi başkan seçti ve 3 yıl sonra mevcut başkanımız güven tazeledi.
Türkiye’nin en önemli, en saygın kuruluşlarından biri olan İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne Hasan Tahsin çizgisinde, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesindeki çizgisiyle, mesleğimizin önderliğini üstlenmesinde katkı koyanlara bir kez daha teşekkür ediyor, aramızdan ayrılanlara rahmet diliyorum.
Gazetecilerin Gazetesi 9 Eylül Gazetemize de başarılı bir yayın çizgisi diliyor, emeği geçen arkadaşlarımı kutluyor ve teşekkür ediyorum.
Cemiyetimiz benim ve bizler için 79 yaşında bir genç insan. Dimdik ayakta, bir onur abidesi olarak duruyor.
80’inci yılda daha güzel bir Türkiye’de buluşmak dileğiyle…