Bazı markalar vardır, yalnızca ürün üretmez, bir dönemin ruhunu, bir şehrin hafızasını taşır. Meyer markası da işte böyle bir hikâye. İmparatorluklar çağından ulus devletler çağına, Atina’dan Berlin’e, İstanbul’dan Anadolu’ya yayılan bir saat mirası.

Johann Meyer’in 1843’te Atina’da doğmasıyla başlıyor hikâye. Babası Yunan kraliyet kolordusunda görevli. Johann’ın doğumundan sonra ailece İstanbul’a gelirler. Johann ilk dört yılını burada geçirir. Ardından Selanik’e, sonra Berlin’e uzanan bir eğitim hayatı başlar. Berlin’de bir saatçide çalışırken Osmanlı Sarayı’na saatçi arandığını görür. 33 yaşında, çocukluğunun şehrine döner ve Sultan II. Abdülhamid’in baş saatçisi olur.

Yıldız Sarayı’nda uzun yıllar çalışır. Sarayda bir suikast planına şahit olur, hasta olduğunu söyleyerek ayrılır. Ama saatçilik mesleğini bırakmaz. 1878’de Karaköy’de, tünelin çıkışına açtığı dükkân Tramvay durağının karşısındaki küçük dükkân, zaman geçtikçe, ustalık merkezine dönüşür. Şehzadeler, hanım sultanlar, onun müşterileri olur. Johann Meyer, Alman Saatçi olarak anılır. 1886’da sekiz yıl uğraştığı hayalini gerçekleştirir. Hem modern saat sistemiyle çalışan hem de güneşin konumuna göre namaz vakitlerini gösteren bir saat yapar. Bu saati Sultan’a hediye eder, karşılığında şeref nişanıyla onurlandırılır.

Eylül 1883’te doğan oğlu Emil Meyer, Berlin’de eğitim alır, 1908’de İstanbul’a döner ve 1914’te şirketin başına geçer. Johann Meyer 4 Ağustos 1920’de vefat eder. Emil, babasının mirasını 34 yıl boyunca başarıyla sürdürür. 1922’de Atatürk’ün zaferinden sonra İstanbul’a döndüğü ve dükkânın idaresini tekrar aldığı, Meyer’in 100. yıl broşüründe yer verilmiş. Bilgisine araştırırken ulaştım.1954’te vefat ettiğinde bayrağı Wolfgang Meyer devralır. II. Dünya Savaşı sırasında, 1944’te Türkiye ile Almanya arasında yaşanan gerginlikler sebebiyle Wolfgang Meyer ve ailesi Kırşehir’e gider. Çalışma yasağına rağmen saatçiliğe gizlice devam eder. İstanbul’a döndükten sonra Türkiye’nin ilk saat fabrikasını kurar 1975’te zaman kartı makinelerini ithal eder, 1995’te ise vintage saatler tasarlar. 1981’de vefat etmeden bir süre önce, yanında yetiştirdiği ve oğlu gibi gördüğü Nahsen Bayındır’a markayı emanet eder. Bayındır ailesi, Meyer saatçiliğini bugüne başarıyla taşır. Meyer saatlerinin hikâyesi, hâlâ İstanbul’un sokaklarında karşınıza çıkabilir. Bugün bu mirası, Nahsen Bayındır’ın oğlu Onur Bayındır sürdürüyor.

Meyer saatleri, yalnızca zamanı değil, bir dönemi, bir duyguyu saklayan nostalji kutuları. Geçmişten bugüne uzanan bir hatırlama. İşte bu yüzden, Meyer saatleri hâlâ İstanbul’un sokaklarında karşımıza çıkabiliyor.

Bugün kolunuzdaki saat size neyi hatırlatıyor? Zamanı mı, bir anıyı mı, yoksa bir hikâyeyi mi?

Kaynak: Yüzyıllık Markalar Derneği – Meyer Saat Meyer Objects Resmî