İzmir'iGeçmişte kapatılması yönünde mahkeme kararları olmasına ve yeni bir depolama alanı arayışları sürmesine rağmen, bölgeye geçici süreyle de olsa çöp dökümünün devam etmesi, mahalle sakinlerinin sabrını taşırdı. Yıllardır kötü koku, sızıntı suları ve çevre kirliliğiyle yaşadıklarını belirten bir grup vatandaş, seslerini duyurmak için çöp tesisinin girişine giden yolu trafiğe kapatarak eylem yaptı. Ellerinde dövizlerle kamyonların önünü kesen mahalleli, "Artık yeter, çöpsüz bir hayat istiyoruz," diyerek isyan etti.
'Yarın olacak felaketin önüne kim geçecek?'
Grup adına açıklama yapan mahalle sakini Ali Kazar, yetkililerin verdiği sözleri ve yargı kararlarını hatırlatarak, bölgeye usulsüz bir şekilde çöp depolanmaya devam edildiğini savundu. Tesisin normalde 10 yıllık bir süre için planlandığını ancak aradan 33 yıl geçmesine rağmen hala aktif olarak kullanıldığını belirten Kazar, "Burada yarın olacak bir heyelanın, bir felaketin önüne kim geçecek? Çocuklarımız her gün çöp suyunun aktığı yollardan geçerek okula gitmesinler. 10 sene dedikleri yer 33 sene olmuş. Hala utanmadan çöp getirmeye devam ediyorlar. Biz artık bu zehirle yaşamak istemiyoruz," diyerek tepkisini dile getirdi. Eyleme katılan bir diğer mahalle sakini Talip Koçak ise özellikle yerel yönetime sitem ederek, çözüm sürecinde kendilerini yalnız bırakıldıklarını hissettiklerini söyledi.
Vatandaştan siyasilere sert eleştiri: 'bu bizim kaderimiz değil'
Eylemde tansiyon zaman zaman yükselirken, vatandaşların öfkesi sadece mevcut duruma değil, aynı zamanda kendilerini temsil eden siyasilere de yöneldi. Çöp sorununun siyaset üstü, bir insan ve çevre sağlığı sorunu olduğunu vurgulayan Porsol Yusufoğlu isimli bir mahalle sakininin sözleri ise eyleme damga vurdu. Yıllardır bölge halkının Cumhuriyet Halk Partisi'ne yüksek oranda oy verdiğini hatırlatan Yusufoğlu, "Çiğli ve Harmandalı tarafı yüzde 60 Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veriyor. Ama gördük ki kimse bizim derdimize derman olmuyor. Bir daha kimseye oy vermiyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'ni de kınıyorum. Bu bizim kaderimiz değil. Bizi bu çöple yaşamaya mahkum edemezler," diyerek siyasi partilere olan kırgınlığını ve tepkisini dile getirdi. Bu sözler, bölge halkının sorunun çözümsüzlüğü karşısında nasıl bir umutsuzluğa sürüklendiğini de gözler önüne serdi.
