Katil ruhlu Siyonist Netanyahu’nun önderliğindeki İsrail’e bakarak bütün Yahudileri aynı kefeye koymak yanlıştır. Özellikle de 1495 yılından beri ülkemizin en sadık yurttaşları olan Musevilerin, Netanyahu yüzünden suçlanmaları ön yargıdan başka bir şey değildir.

Geçenlerde okuduğum ve Meşrutiyet sırasındaki Türk Yahudileri anlatan yazıdan alıntılar yapmak istedim. İttihat Terakki Cemiyeti üyelerinden biri, İzmir’deki Alliance İsraelite Okulu Müdürü Mösyö Polako için şunları söylüyor:

“İttihat Terakki’ye yardım konusu üzerinde, Müdür Polako Bey ile çalışıyoruz. Sağolsun hem Yahudi iş adamlarını hem de Levantenleri bir araya getirerek cemiyetimize büyük yardımlar topladı.”

Mösyö Polako ise şöyle diyor:

“Musevi cemaatinde iki egemen görüş var: Siyonizm yanlılarının istekleri, bir gün Sion dediğimiz Yahudi topraklarına dönmek! Onlar, yarın göç edecekmiş gibi hazırlık yapar ve kurulmasını düşledikleri Yahudi Devleti için Filistin ve Suriye’de sürekli toprak satın alırlar.’’

“Bizim kurduğumuz Alliance İsraelite Universelle ise Siyonizmin sahte bir mesihçilik olduğuna inanır. Siyonistler, başta bizler olmak üzere herkesi antisemitik olmakla suçlarlar. Oysa Museviliğe asıl zararı Siyonistler vermektedir…’’

“Alliance İsraelite’in felsefesinde Yahudilerin bulunduğu toplumla bütünleşmesi vardır. Örneğin Osmanlı’daki Yahudilerin Türk toplumu ile, Fransa, Rusya veya Almanya’dakilerin ise yaşadıkları toplumla bütünleşmelerini isteriz. ‘’

“Aslında Osmanlıdaki bugünkü şartlar, Yahudiler için her zamankinden daha uygundur. Çünkü Yunanistan’ı kuran Rumlar Osmanlı ile çatıştı, Ermeniler, Padişaha suikast düzenleyecek kadar ileri giderek bütün prestijlerini yitirdiler. Bu boşluk, Osmanlıya her zaman sadık kalmış olan Yahudiler tarafından doldurulabilir… Önceki Padişahların, Ermenilere neden Sadık Kullarım dediğini anlamış değilim.”

Mösyö Polako, konuşmasını şöyle sürdürüyor:

“Fanatik olmayan Yahudi aydınlar dünyanın hiçbir yanında Siyonist değil. Tüccarlar zaten her zaman çatışmasız ve barışık bir ortam istedikleri için onlar da bizden yana. Eğer böyle olmasaydı bu kadar çok okulu nasıl açardık… İzmir’de Mezarlıkbaşı ile Karşıyaka’da açtığımız kız ve erkek Alliance okullarına çocuklarını göndermek isteyenler sırada bekliyorlar.”

Osmanlı’da “hürriyet” mücadelesinin en kırılgan noktası olan 1908 Meşrutiyet Mücadelesi sırasında verdikleri destek bir yana, Kurtuluş Savaşı sırasında da Mustafa Kemal Atatürk’ü desteklediklerini biliyoruz.

Netanyahu’ya ağzınıza geleni söyleyebilirsiniz! Ama lütfen Musevi yurttaşlarımızı kırmayın!