Batılı kentlerin en önemli uygarlık göstergesi, geçmişten bugüne taşınmış olan kent mimarisi ve heykellerdir. O güzel bina, cadde ve dev figüratif heykellerde birkaç yüzyıl öncesinin estetiği ile kültürel coşkusunu görürsünüz.

Ülkemizde, bu coşkuyu sadece Eskişehir’de duymuşumdur. Gidenler bilir, Eskişehir’in her köşesinden ve -Yılmaz Hoca’nın var ettiği- Porsuk Nehri boyunca her yeşilliğin içinden heykeller fışkırır. Neredeyse hepsi Yılmaz Hoca’nın ya düşüncesi ya da el ürünüdür!

Bu kültür kentinin başka bir temel özelliği de aynı zamanda ‘Müzeler Kenti’ olmasıdır. Abartmadan söyleyebilirim ki, neredeyse her yıl bir veya iki yeni müze açılmaktadır, Eskişehir’de. Modern konseptte açılan müzeden sonra El İşi Müzesi, Hamam Müzesi ile son zamanlarda açtığını öğrendiğim diğer bazı müzeler bunun en güzel örnekleridir.

Belediye Başkanlığı’ndan önce hem doğrudan eğitim vererek hem de -Bülent Ecevit’in isteği üzerine- kurduğu ‘Açık Öğretim Sistemi’ ile milyonlarca öğrenciye eli değmiş ve değmeye de devam etmektedir.

Şunu özetle söyleyebiliriz ki, eğitime ve kent kültürüne Yılmaz Büyükerşen kadar katkısı bulunan bir kişi zor bulunur. Belediye Başkanlığı’ndaki başarısı ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu günden beri onu en başarılı belediye başkanı yapacak kadar büyüktür.

NEDEN ‘TAMAM’ DEDİ?

Yılmaz Hoca, uzun zamandır -aklında bazı adaylar olmasına rağmen- yeniden adaylığını koyup koymama konusunda kararsızlık yaşıyordu. Çünkü gerçekleştirmekte olduğu ‘Belediyecilik Devrimleri’ aksayabilir diye korkuyordu.

Ancak, uzunca zamandan beri adaylardan biri konusunda zihninde bir netlik oluştuğu belliydi.

“Dört dörtlük bir ‘Başkan’ olur,” demişti Ayşe Ünlüce için. “Hem vizyonu geniş hem Belediye Sekreterliği yaptığı için Eskişehir’i çok iyi biliyor, hem de dürüst ve liyakatli!”

Yılmaz Hoca’nın Ayşe Ünlüce’den yana tavır koymasının çok önemli başka bir nedeni de kendi projelerini ancak onun gerçekleştireceğine inanmasıydı.

GÖRKEMLİ BİR HEYKELİ DİKİLMELİ

Yılmaz Hoca, her zaman gülen yüzüyle içindeki hüznü belli etmeyen bir önderdir. Başkanlığı sayın Ünlüce’ye devrederken de eminim içindeki ‘ayrılış’ hüznünü hiç göstermeyecektir. 

Bu büyük eğitimci ve belediyecinin sadece Eskişehir’e değil, Ankara’da CHP Genel Merkezi’nin karşısına da bir heykeli dikilmelidir.

Yeni Başkan tarafından Eskişehir’e dikilecek Büyükerşen heykeli, Eskişehirlilere karşı sevgi ve saygısını göstermeli…

Genel Merkez’in önündeki heykelde ise Hoca, hafiften kırgın bakmalı…