İzmir'in su kaynakları adeta SOS veriyor. TMMOB Jeoloji ve Mimarlar Odaları İzmir Şubelerinin düzenlediği "Kent Jeolojisi" kolokyumunda konuşan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, kentin su tablosuna ilişkin endişe verici veriler paylaştı. Kent merkezini besleyen üç ana barajdan biri olan Gördes Barajı'nın Temmuz ayında tamamen kuruduğunu, Balçova Barajı'nın ise geçtiğimiz hafta sıfırı gördüğünü belirten Erdoğan, tüm yükün Tahtalı Barajı'nın omuzlarına bindiğini söyledi. Şu anda Tahtalı'da sadece %2'lik bir doluluk oranıyla yaklaşık 6,5 milyon metreküp su kaldığını ifade eden Erdoğan, "Bunun dışında kent merkezini besleyen barajlarda suyumuz kalmadı," diyerek durumun ciddiyetini ortaya koydu.
Son çare: Gördes'in 'ölü hacmi'
İZSU, 30 Kasım'da Tahtalı Barajı'ndaki suyun tamamen biteceği öngörüsü üzerine acil eylem planını devreye soktu. Genel Müdür Erdoğan, daha önce hiç başvurulmayan bir yönteme giderek, kurumuş olan Gördes Barajı'nın "ölü hacim" olarak adlandırılan ve normal şartlarda su alınamayan en dipteki rezervini kullanmak için çalışma başlattıklarını açıkladı. Erdoğan, "Önümüzdeki haftadan itibaren Gördes Barajı'nın ölü hacmindeki suyu kullanacağız. Bu alacağımız su, Tahtalı Barajı konusunda 2-3 ay daha bize zaman kazandıracak," dedi. Bu hamle, krizin boyutunu ve İzmir'in nasıl bir bıçak sırtında olduğunu gözler önüne seriyor. İZSU, benzer bir hazırlığı Tahtalı Barajı'nın ölü hacmi için de yaptığını, ancak bunun "zor bir seçenek" olduğunu belirtti.
Gece kesintileri devam edecek, gündüz kesintisi yok
Gürkan Erdoğan, İzmirlilerin en çok merak ettiği kesinti konusuna da açıklık getirdi. Alınan önlemler sayesinde şimdilik gündüz su kesintisi yapmayı düşünmediklerini belirten Erdoğan, gece kesintilerinin ise devam edeceğini söyledi. Gece 23.00 ile 05.00 arasında yapılan kesintilerin, hem gece meydana gelen kayıp-kaçakları engellediğini hem de barajlardan su çekmek yerine kuyulardan doldurulan büyük depoların ertesi gün kullanılmasını sağlayarak barajları dinlendirdiğini vurguladı. Erdoğan, "Şu anda İzmir'de gündüz kesintileri yapmıyorsak bu çalışmanın önemli bir payı var," diyerek, nisan ayında başlatılan kademeli tarife ve park-bahçe sulama kısıtlamaları gibi önlemlerle yaklaşık %12'lik bir su tasarrufu sağlandığını ve bugüne kadar 25 milyon metreküp ilave su kazanıldığını ekledi.
Uzmanlar uyardı: "Doğanın kurallarına uymak zorundayız"
Kolokyumda söz alan uzmanlar ise sorunun sadece kuraklık değil, aynı zamanda yanlış kentleşme ve su yönetimi politikaları olduğunu vurguladı. Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan, "Türkiye'de suyu yönetmeyi, kullanmayı bilmediğimiz için su sorunuyla karşı karşıya kaldık. Suyumuzu tükettik," diyerek çarpıcı bir özeleştiri yaptı. Özellikle tarım arazilerinin ve sulak alanların imara açılmasını eleştiren Önalan, "Her yere bina yapamayız, doğanın kurallarına uymak zorundayız. Bugüne kadar başımıza gelen her şey doğanın kurallarına uymadığımız için geldi," ifadelerini kullandı. Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Uğur Yıldırım ise sorunun temelinde, doğal kaynakların sömürülmesi üzerine kurulu ideolojilerin yattığını belirterek, yaşanan krizin çok daha derin kökleri olduğuna işaret etti.





