Yaş alma ya da yaş günleri beni hep efkarlandırır.
Öyle ya, ömrümüzün geri kalan kısmını ve de bugünden sonraki günler için hep içimi derin bir sessizlik kaplar.
Aslında ebe Fatma Hanım 2 Eylül'de doğumumu gerçekleştirmiş. Lakin Muhtar Ali amca da nedense nüfus idaresine benim doğum işlemlerimi 2 Ekim'de teslim etmiş. Dolayısı ile ortaya 2 doğum günü kutlamam gibi hem düşündürücü hem de dostlara karşı mahcup edici durumlar ortaya çıkıyor.
Eh yaşım da çok şükür sağlık ve huzur içinde 88'e ulaştı.
Yaşamının tamamı İzmir'de geçti. Son yıllarımda da kışları İzmir Merkez'de, yazları da İzmir'in şirin ve deniz kokan ilçesi Urla'nın İskele mevkiindeki yazlığımda geçiriyorum. Üstelik burada yaş almış meslektaşlarımın bulunuşu sizce de ayrı bir şans değil mi?
İzmir'e dönüş hazırlıklarımız tamam; yani "yaza veda, kışa hoş geldin" diyeceğimiz bugünlerde nedense ayağım hep geri çekti beni. Öyle ya havalar harika.
Orhan Veli, bir şiirinde “Beni bu havalar mahvetti” der. Güzel havalarda başına gelenleri sıralar şiirin içinde. Ünlü şair haklı, ne geliyorsa havalardan geliyor. Soğuk ta, sıcak ta, yokluk ta, bolluk da.
Bu arada hemen hatırlatmak isterim; İzmir Büyük Şehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı da Türkiye'nin Batıya açılan penceresini "Yaşlı Dostu İzmir" olarak hedeflerine ulaştırmak için büyük gayret sarf ediyor. Yani, "Yaşlı Dostu İzmir" hedefiyle ileri yaşlı bireylerin sağlıklı ve konforlu bir yaşam sürmesi için faaliyetleri tüm dünyaya duyurdu.
Güney Kore'nin Başkentinde bulunan Eunpyeong Meclisi Üyeleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Güzelyalı Sağlıklı Yaş Alma Merkezi’ni ziyaret ederek merkezin faaliyetlerini gözlemleyip bilgi aldı. Ziyarette, Yaşlı Dostu İzmir hedefiyle uygulanan örnekleri inceledi.
Özetlersek Yaşlı Dostu İzmir uygulamaları, Güney Korelilere ilhan olmuş ...
|
Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Sağlıklı Yaşam Şube Müdürü Dr. Ferhat Yıldız ve merkez sorumlusu Tülay Hepoğlu'nun da yer aldığı ziyarette Güney Koreli heyete İzmir’in simgelerinin bulunduğu hediyeler ve İzmir İleri Yaş Eylem Planı kitapçığı takdim edildi. |
***
Kışa merhaba diyeceğimiz bu günlerde birkaç ay öncesini düşünüyorum. Güzelim ormanlarımız alev alevdi. Sadece ülkemiz değil dünya yanıyordu. Komşu ülkeler, Amazon ormanları, Avusturalya, Fransa, nereye elinizi atsanız ormanlar yanıyor, güzellikler yok oluyordu. Ya içinde yaşayan güzelim orman canlıları, insan düşünmek bile istemiyordu.
Ünlü şair haklı, ne geliyorsa havalardan geliyor. Soğuk da sıcak da yokluk da bolluk da… İnanılmayacak sıcaklıklar yaşanıyor. Facebook’ta insanlara aynı sözü yazdırıyor: Bundan sonra soğuklardan şikâyet etmeyeceğim.
Soğuk da özleniyormuş.
Yangın her yerde: Foça, Bornova, Payamlı, yazarken bile üzüntümden ne yapacağımı bilemiyorum.
Günlük yaşamda yangın çarşıda, pazarda, alış-veriş merkezlerinde. Her şey el yakıyor. Etiketlerdeki rakamları yazmayacağım! Herkes yaşıyor ve görüyor. Üstelik yazılı, görüntülü haber organları durmadan duyuruyor. Ama herkes alabiliyor mu? Önemli olan da bu. Et buzdolabından çıksa da ateş gibi yakıyor değdiğimizde.
Ekonomide yangın bir baştan öteki başa sürüyor.
Siyaset arenasındaki yangınlar sürüyor. Bunları söndürmeye güç yetecek mi bekleyip göreceğiz.