Türk... Türkiye... Atatürk...
Ve de Cumhuriyet ...
2 Eylül (Birinci teşrin) 1938 Pazar sabahının ilk ışıklarından itibaren ben bu mutlu tablo içinde doğup, 88 yıldır bu düşüncelerimden sapmadan bugünlere ulaştım .
Evet 2 gün önce 29 Ekim 2025 Çarşamba gününde Ülkemde kutlanan Cumhuriyet'in 102. Yılında da bu duygularımı tüm ailemle paylaştığım gibi bugün de siz değerli okurlarımla bunu tekrar gündeme getiriyorum ...
Bir kez daha başa dönüp; Türk... Türkiye... Atatürk ve de Cumhuriyet diyorum...
Tabii ki, Cumhuriyetimizle yaşıt olan büyüklerimizi de ne kadar övünsek azdır. Bu duygularla aramızdan ayrılan anne, baba ve tüm büyüklerimizi de saygı ve rahmetle anıyorum.
Şüphesiz Mustafa Kemal Atatürk ve kalbimize gömdüğümüz kahraman silah arkadaşları da ışıklar inde uyusunlar inşallah ...
Dün, bu mealde bir yazı yazacağımı belirttiğim bir dostumda "Ünal Bey, Türk, Türkiye, Atatürk ve Cumhuriyet kelimelerini altın bir kolye olarak boynunuza asmanız ne güzel olur. Bazıları da bu kelimeleri vücutlarına dövme olarak kazıtabilir." dediğinde içimde yeni duygular kabardı.
Gerçekten 102. Yılını kutlarken üç tarafı denizlerle çevrili Atatürk'ümüzün emaneti 85 milyonluk canım ülkemin sınırları içinde dağı, taşı hep bu duyguyla inledi.
Batıya açılan penceremiz İzmir'imizin de her ilçesi ve yerleşkesinde bu heyecan vardı. Hatta Cumhuriyet Haftası yaşanırken Atatürk'ün denize döktüğü Kordon'da yapılan törenlerde, konserlerde bunu görüp yaşamadık mı? Körfez'de yapılan yarışlarda da aynı heyecan patlaması olmadı mı?
Her ne kadar tekrar etsem de azdır bu heyecanı yaratan "Atatürk'ü, Zübeyde Hanım'a, Cumhuriyeti Mustafa Kemal Atatürk' e borçluyuz."
İzmir'in Hatay semtinde Körfezi gören bir noktadaki evimde bu satırları yazarken gerçekten tarifi mümkün olmayan çok büyük bir heyecan patlaması yaşıyordum. Öyle ya, Atatürk, semtimize adıl verilen Hatay ilimiz için "Bu benim Özel meselem" dediği için ikametimi de yazımın içine aldım.
Ayrıca, yaşımın genci ve sağlıklısı olabilmek için de semtimizdeki Hatay Atatürk Eğitim ve Sağlık Hastanesi'ne randevularımı aksatmadan gidiyorum. Atatürk'ümüz de " Beni Türk Doktorlarına emanet edin" dememiş miydi?
Üç ayda bir gittiğim sağlık kontrollerimde uzman doktorlarımızın ve de personelinin hastaların güvenini kazanması da içime ayrı bir rahatlık getiriyor.
Hele üç ayda bir yapılan kan kontrollerim sırasında işinin ehli hemşirelere kanımı alırlarken Aman ha! Tüpler kırılmasın, çünkü her damlası Atatürk'ümüzün dediği o "asil kanda mevcut" diye takılmalarımı da belirtmek isterim.
Değerli okurlarım, İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, "Cumhuriyet her yerde" sloganı ile bir hafta boyunca tüm kırsal alanlara kadar cumhuriyet coşkusunu yaşattı.
İnanıyor ve de biliyorum ki, Cumhuriyetimizin 103. Yılı "Cumhuriyeti biz kurduk, onu yaşatacak olan sizlersiniz" diyerek çok inandığı yeni yetişen gençler tarafından daha da coşkulu geçecektir.
Yeter ki, gerek siyasetimizdeki gereksiz çekişmeler, dolayısı ile bunun bize yüklediği ağır sosyal ve ekonomik faturalar yükselmesin.
Atatürk'ümüzün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti' ne 102. Cumhuriyet Bayramı dolayısı ile bir kez daha sizlere saygı ve sevilerimi sunuyorum.
 
             
             
             
             
             
             
             
             
             
             
             
             
             
                 
                 
                 
                 
                 
                 
                 
                 
                 
                 
                 
                             
                            