Bölgemizde, aslında ülkemizde de en önemli çevresel sorunlardan biri de su havzalarımızın kirliliğidir. İklim değişikliğinin getirdiği küresel ısınma ve buna bağlı olarak kuraklık, zaten kısıtlı olan su kaynaklarımızı daha da önemli ve vazgeçilemez hale getirmektedir. İzmir ili, Gediz, K.Menderes ve Bakırçay havzaları olmak üzere 3 nehir havzası içinde yeralmaktadır . İlimiz sınırları içerisinde bulunan bu nehirlerin her üçü de ne yazık ki “Çok Kirli Sular” sınıfında yeralmakta olup, su kirliliği sınır değerlerin çok üzerindedir. Yerleşim yerlerinden, endüstriyel ve tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan atıksular, nehirlerimizdeki su kirliliğini her geçen gün arttırmaktadır.
Su havzalarını korumak ve havzaların geleceğe yönelik sürdürülebilirliğini sağlamak için, ilk yapılması gereken durumun tesbitidir. Bunun için de havzada yönetim planları hazırlamak gerekir. Bu yönetim planında havzanın sınırları, içinde yeralan kirletici kaynaklar, alınan ve alınması gereken önlemler ve eylem planları yer almalıdır. Aslında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından pek çok su havzamızın yönetim ve eylem planları da hazırlatılmış, elde oldukça fazla veri ve bilgi mevcuttur. Yani mevcut durum ve yapılması gerekenler yıllardır tesbit edilmiş ve ortaya konmuştur. Ama ne yazık ki eylemlere geçilemediği için hala kirliliğin önü bir türlü alınamamıştır. Bugün gerek bölgemizde yer alan Gediz, K.Menderes, B.Menderes, Bakırçay nehirleri gerekse de ülke genelinde Ergene, Yeşilırmak, Kızılırmak vb. nehirleri kirli akmaktadır.
Öte yandan İlimizde, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, hem metropol alan içinde hem de dışında birçok İlçeye biyolojik atıksu arıtma tesisi kurulmuştur. Ancak hala Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü yetki alanı içinde bulunan kanalizasyon hattı tam olmayan ve arıtma tesisi ile sonlanmayan ilçelerimiz mevcuttur. Özellikle sanayinin yoğun olduğu, K.Menderes su havzası içinde yeralan, Torbalı gibi önem ve öncelik arzeden ilçelerimizde bu durumun bir an önce çözüme kavuşturulması zaruridir. Hatta bölgede yer alan sanayi tesisleri yetki karmaşasından ve sürekli farklı kurumların (İZSU, İl Çevre ve İl Tarım Müdürlükleri gibi) kendilerini atıksu açısından denetleyip farklı standartları sağlamalarını istemesinden o kadar bunalmış durumdadırlar ki, bu nedenle İZSU’nun ilçeye yapmakla yükümlü olduğu atıksu arıtma tesisini daha kısa sürede kendileri gerçekleştirme çabası içindedirler. Bence, İZSU Genel Müdürlüğü'nün bu fırsatı bir an önce eyleme dönüştürmesi, hem kendini hem de sanayi tesislerini rahatlatırken aynı zamanda K.Menderes Nehri'nin ve Selçuk- Pamucak sahilimizin kirlenmeden korunmasına bir an önce katkı sağlaması önemlidir. İZSU Genel Müdürü Sayın Ahmet Alpaslan’a duyurulur!