1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edildi. Çevre hakkı açısından, “İnsan, onurlu ve iyi bir yaşam sürmeye olanak veren nitelikli bir çevrede, özgürlük, eşitlik ve yeterli yaşam koşulları temel hakkına sahiptir” ilkesinin yer aldığı bildirinin kabul edilmesi nedeniyle de ayrı bir öneme sahiptir.
Çevre hakkına yönelik bu tanımın ilk kullanımının üzerinden 45 yıl geçmesine rağmen, çevreyi koruma bir yana, çevreyi artan bir hızla kirletiyor, talan ediyor, yok oluşa sürükleniyoruz.Gezegen üzerinde belki de tamir edip onaramayacağımız, onarmaya çalışsak bile eskisi gibi tekrar yerine koyamayacağımız sayılı şeyden biri de ekolojik anlamda yaşanan geri dönülmez tahribatlardır.Durum, Hubert Reeves’in zihinlere yer eden tam da o sözündeki  gibi;“Doğayla savaş halindeyiz ve eğer kazanırsak kaybedeceğiz.”
Artık bir şeyler yapmanın zamanı geldi de geçiyor! Bir kez daha Birleşik Milletler, 5 Haziran'da Dünya Çevre Günü'nde yapılacak en büyük küresel çağrı ve harekete geçirme çabasında. Dünya Çevre Günü kapsamında bu yılki ev sahibi ülke Kanada olup,Dünya Çevre Günü 2017 yılı teması, ‘Connecting People to Nature’,  yani, "İnsanın Doğaya Bağlanması", olarak seçilmiştir. Bu yılki tema bizleri doğanın  bir parçası olduğumuzu ve ona nasıl bağlı olduğumuzu düşünmeye davet ediyor. Ancak ne yazık ki ülkemizde bu tür şeyler sadece göstermelik yapılıyor!
5 Haziran ve beraberindeki haftada resmi kıyafetli insanlar,bizlere ne kadar çevreci olduklarını göstermek üzere etkinlikler düzenleyip, hepsi birbirinin kopyası konuşmalar yaparak, doğa korumanın zerrece içselleştirilmediği göstermelik kutlamalar yapacaklar.
Çevre Günü deyince akıllarına çöp depolama ve arıtmadan başka bir şey gelmeyenler kırmızı kurdeleler kesecek. Şirketler en çevreci kesilecek. Bol bol eski pilleri toplayıp, bisikletli turlar düzenleyecek, çocuklara resim yaptırılacak, kaldırım kenarlarına ilgili ilgisiz yerlere fidanlar dikilecek, AVM’lerin boş alanlarında konserler düzenlenecek. Etkinliklerin ardından da çöp dağları bırakılacak!
Türkiye’de Dünya Çevre Günü herkesin kendisini aklama yarışına dönüştürdüğü bir gün haline geldi. Bugüne dair kutlanacak herhangi bir şey yok, ne Türkiye ne de dünya adına! Kutlamadan ziyade çevre adına ne varsa yok ettiklerimizin ardından,Dünya Çevresizlik Günü olur olsa olsa…