29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla her yanda coşkulu kutlamalar yapıldı. AKP iktidarının tarikatlara teslim etmeye çalıştığı ülkemizde Atatürk’ün adı unutturulmaya ve laik Cumhuriyet, İslam Cumhuriyetine dönüştürülmeye çalışılırken, Atatürk’ün Türkiye’si 29 Ekim’de iktidara başkaldırmıştı.

Coşkunun en yüksek olduğu kentlerin başında doğal olarak İzmir geliyordu. Açık alandaki görkemli kutlamaların yanı sıra hemen her yerde -bazı okullarda, sanat ve kültür merkezlerinde, belediye salonlarında- Cumhuriyet değerleri ve Mustafa Kemal Atatürk vardı.

Bu kutlamalar içinde 27 Ekim Cuma akşamı, Ahmet Adnan Saygun Kültür Merkezi’nde (AASSM) İzmir Devlet Senfoni Orkestrası şef Gürer Aykal yönetiminde bir konser verdi.

İzmir Devlet Opera ve Balesi Korosu’nun eşlik ettiği konser sırasında Gürer Aykal işleyişin dışına çıkarak, Cumhuriyet’i yücelten kısa konuşmalar yaptı. 

“… Diyarbakır’da okuyordum. O sırada Cumhuriyet’in Müzik Müfettişleri (Ankara Marşı’nın yazarı Halil Bedii Yönetgen ile Bedii Çayıroğlu) Diyarbakır’a gelerek beni  Ankara’daki konservatuara davet etmişlerdi. İşte Cumhuriyet buydu!” derken Gürer Aykal’ın gözleri dolmuştu.

O gece AASSM’deki atmosfer sıra dışıydı. Salondakiler, bir yandan Cumhuriyet’i kuranlara saygı, özlem ve minnet duyuyor diğer yandan da Cumhuriyet’i değersizleştirmeye çalışanlara karşı tepki ve nefret duyguları içindeydiler!

CUMHURİYET ORATORYOSU

Cumhuriyet’in 100. yılı, Milli Eğitim Bakanlığı okullarında da kutlandı ama bu kutlamalar ne yazık ki sıradan, düşük profilli ve bir ‘yasak savma’ şeklindeydi. Milyonların Anıtkabir’e aktığı, Mustafa Kemal Atatürk adının yüreklerde hüzünlü bir sevgiyle karıştığı bu yüzüncü yılda, Atatürk’e ve onun devrimlerine sansür uygulayanlara söylenecek çok şey var!

Kent Koleji’nin Güzelbahçe Kampüsü’ndeki Cumhuriyet’in 100. Yıl anmasına katılırken, hiç bu kadar duygulanacağımı düşünmüyordum. Her zamanki öğrenci gösterileriyle başlayan anma gecesinin devamında, sunucu öğretmen; 

“Şimdi Cumhuriyet Oratoryosu’nu izleyeceksiniz!” diyerek Müzik Öğretmeni Yılmaz Aksoy’u davet edince, doğrusu fazla heyecanlanmamıştım!

Ama, Kampüs Müdürü Sevinç Kayaoğlu başkanlığında hazırlanan bu oratoryoda, koroyu ve konuşmacıların gösterdiği performansı izleyince, öğrenci aileleriyle birlikte benim de gözlerim yaşardı. Bu Oratoryo ancak, Atatürk’le bütünleşmiş gençler tarafından böylesine güzel sahneye konabilirdi.

Umudumuzu asla yitirmeyelim!

AKP iktidarı laik Cumhuriyet’in karşısına tarikatları dikmeye çalışsa da Cumhuriyet’e ve Atatürk’e sahip çıkacak zıpkın gibi bir gençliğimiz var!