Zaman daralıyor ve Erdoğan’ın bu kez işi çok zor; çünkü karşısında sadece Kılıçdaroğlu ile Akşener değil, yıllarca birlikte çalıştığı, kendisini iyi tanıyan, başbakanlık, bakanlık yapmış, Davutoğlu ile Babacan gibi isimler var ve bu isimlerin elinde çok ama çok önemli bir koz bulunuyor. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olmasının tek yolu, Anayasa’nın 116. maddesi içinde yer alan şu bölüm: “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir.” Cumhur İttifakı bu kararın alınabilmesi için gerekli 360 milletvekiline sahip değil, yani Erdoğan aday olabilmek için 6’lı Masa’ya mahkum. Bu konuyu 27 Haziran’da ‘Erdoğan nasıl aday olur?’ başlıklı yazıda ayrıntılarıyla incelemiştim.

6’LI MASA NE YAPAR?

Zaman Erdoğan’ın aleyhine işliyor ve 6’lı Masa’nın acelesi yok. Seçim tarihi belli olmadan ortak adaylarını açıklamama stratejileri doğru idi ve bunu sürdürmeliler. AKP seçim tarihini önerdiğinde, 6’lı Masa şunu diyebilir: “Biz aylardır erken seçim istiyoruz ama kabul edilmedi. Seçimden bir ay önce yapılacak seçim ‘erken’ sayılmaz, ‘Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilebilmesi için Anayasa’yı dolanmak’ olur ve biz seçmenimize bunu anlatamayız. Seçim ya Nisan’dan önce yapılsın ya da zamanında olsun.”

Bu stratejinin 6’lı Masa’ya birçok yararı olacaktır: Öncelikle halka ‘Bir devir kapandı; ipler artık Cumhur İttifakı’nın değil, bizim elimizde’ mesajı verilecektir. Ve bizim halkımız ‘güçlü’ olanı sever. İkincisi, Nisan’dan önceki bir seçimde, partiler için baraj, eski seçim sistemine göre, yüzde 7 değil 10 olacak ve bu barajı aşma olasılığı bulunmayan MHP’nin işine gelmeyecektir; tartışmalar sırasında Cumhur İttifakı zedelenebilir. Seçim zamanında yapılırsa, Yüksek Seçim Kurulu’nun Anayasa’nın açık hükmünü yok sayarak, Erdoğan’ın yeniden aday olabileceği yönünde hukuk dışı bir karar verme olasılığını çok düşük buluyorum. Böyle bir karar verse bile, yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Seçiminde olduğu gibi, halkımız cezayı keser.

Özetle, 6’lı Masa’nın elinde çok ama çok büyük bir koz var: ‘Seçimin zamanında yapılması’. Bu gerçekleşirse, Erdoğan’ın yeniden aday olabilme, aday olabildiği taktirde ise seçilebilme olasılıkları son derece zayıf. Umarım bu kozu iyi kullanırlar.

ADAY KİM OLUR?

Kılıçdaroğlu’nun ‘başörtüsü’ çıkışı ve ABD ziyareti zamanlaması yanlıştı; hem halk desteğini hem de aday gösterilme şansını azalttı. Bence iyi de oldu, çünkü Erdoğan karşısında seçilme şansı az. Bunu yıllardır CHP’yi ve CHP’li adayları destekleyen biri olarak söylüyorum.

İki ‘Rahat Kazanacak Aday’ var: Yavaş ve İmamoğlu. Bu adaylar yıpratılmamalı. Son gelişmeler 6’lı Masa’nın CHP dışındaki başkanlarının İmamoğlu’na daha sıcak baktıklarını gösterdi ve bu bir sürpriz değil. Ancak, kendisinin aday olmaması durumunda Kılıçdaroğlu’nun, çeşitli nedenlerle (daha yüksek oy potansiyeli, seçim öncesi İstanbul’u vermemek gibi) Yavaş’ı tercih etme olasılığı da var. Selahattin Demirtaş’ın HDP’nin herhangi birini aday göstermemesi, İmamoğlu’nun veya Yavaş’ın desteklenmesi için mücadele vereceğini ve her iki adayın da ilk turda açık ara ile kazanacağını tahmin ediyor ve umuyorum.