Cumhur İttifakı’nın oyları hızla eriyor, çünkü hem bilimle hem de halkla inatlaşıyorlar. Mühendislik bilimine karşı çıkıp, ‘imar affı’ çıkardılar, çok sayıda insanımız, depremlerde enkaz altında öldü, sakat kaldı. Ekonomi biliminin temelleriyle inatlaştılar, ekonomi çöktü. Şimdi de hukukun temellerini bombalıyorlar ve hukuk çökmek üzere. Tam çökmemiş olması, sürgüne gitmeyi göze alarak, hukuk dışı kararlara imza atmamakta direnen hakim ve savcılarımız sayesinde; iyi ki varlar…
Kendilerini iktidar yapan halkla da inatlaşıyorlar; geçimini sağlamakta zorlanan halktan iyice koptular.
Özgür Özel yaptığı miting ve televizyon programları ile gençler ve kadınlardan sonra işçiyle, köylüyle, emekliyle, kısacası tüm halkla bütünleşiyor. Söylediği “Ne kayyumu tanırım ne butlan kararını. CHP’nin hiyerarşisini de direncini de kimseye kırdırtmam” sözlerini alkışlıyorum.
Kılıçdaroğlu ise kısa süre önce oy aldığı yüzde 48’lik kitleyi karşısına aldı; ziyaret ettiği İmamoğlu’na söylediği “Kurultay tertemizdi” ifadesini kamuoyuna açıklamamış olması, suçsuz yere hapiste bulunan CHP’lileri de çok zor durumda bırakıyor, iktidarın ekmeğine yağ sürüyor. Önceki CHP Genel Başkanlarının, Kılıçdaroğlu’nu bu açıklamayı yapmaya ikna etmeleri iyi olur; aksi takdirde halk Kılıçdaroğlu’nu hiç affetmeyecek.
Ayvalık’taki ‘Tek Yönlü Yol’ Uygulaması Bilimle Çelişiyor
Bir Ayvalıklı olarak, yıllardır Ayvalık Belediye Başkanlarına yardımcı olmaya çalışıyorum. Dostum Rahmi Gencer Başkan olduğunda, iyi bir maliyeciye gereksinim duyduğunu söylemiş; Manisa’da rektör yardımcısı olduğum dönemde, Üniversite Vakfı’nın Müdürü olarak birlikte çalıştığımız Uğur Dündar’ı Başkan Yardımcısı yapmıştı ve birlikte başarılı işler yaptılar. Mesut Ergin Başkan olduğunda da Uğur ile birlikte kendisini ziyaret ettik ve “Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı?” diye sorduk. Başkanımız, belediye hizmet binasının yetersiz kaldığını, 1970’lerde Hastane olarak kullanılan antik binayı Büyükşehir Belediyesi’nden istediklerini, ancak işlemlerin tıkandığını söyledi. Uğur’un dostlarının yol göstermesiyle engelleri aştık, Başkanımız bize teşekkür etti ve Belediye yeni binasına taşındı.
Ayvalık’ta trafiğin tek yöne çevrilmesinden rahatsız olanların protestolarının başlayacağını öğrenince, Başkan Ergin’in onayını alarak, bir dostum aracılığıyla ulaştığım Türkiye’nin en başarılı trafik mühendisliği profesörlerden birinden, yardım için söz aldığımı yazmıştım. Hocamız yurt dışından dönüp, konuyla ilgilenene kadar, yazdığı bir kitaptaki ilgili bölümü okumamızı önermişti. Kitabı internette araştırırken hocamızın 2004’te yazdığı bir makaleye rastladım. Makalenin ‘Tek Yönlü Yol Düzenlemesi’ bölümü şöyle başlıyordu: “Bir yolu ya da caddeyi tek yönlü yapabilmek için, kesinlikle ters (karşı) yön için aynı (en azından yakın) kapasitede tek yön yapılabilecek koşut bir yol ya da cadde olması gereklidir. Bununla birlikte bu iki seçenek yol arasında uzaklık 150-200 m.’den de uzak olmamalıdır.” Bu iki cümle Ayvalık’taki uygulamanın neden başarısız olduğunu ve başarılı olamayacağını bilimsel olarak kanıtlıyordu. Hocamızın İstanbul Mühendisler Odası’ndan kargoyla edindiğim ‘Trafik Mühendisliği’ kitabında da benzer bilgiler vardı. Telefonla arayarak gelişmeleri aktardığım Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Akın, Mesut Başkanımızın tek yön uygulamasından vazgeçmesi durumunda, kendisini destekleyeceğini söyledi. Aradığım ve WhatsApp’tan yazdığım Mesut Başkanımız ise şu ana kadar geri dönmedi. Umarım arar, “En gerçek yol gösterici bilimdir” diyen Atatürk’ün kurduğu partinin yönetiminde olan Ayvalık Belediyesi, bilimle çelişen tek yön uygulamasına son verir ve trafik sorununa başka çözümler ararız. Toplu taşıma araçlarını kullanan halk, küçük esnaf ve lokantacılar da nefes alır.
Ayvalık’ta yayılan dedikoduların doğru olmadığını düşünüyorum. Uygulama sona erene dek, alıştığım AVM’ler yerine, zor durumdaki küçük esnaftan alışveriş yapmaya ve yemek yemeye karar verdim.