Yıllar önce bir hakaret davası nedeniyle Adana’ya kadar giderek savunma vermiştim. Beni mahkemeye veren zamanın Aydın Valisi idi.

Vali, tuhaf bir adamdı. Bir yurttaşa ‘Gavat’ dediği için büyük tepki görmüş, sonra da, “Ben Gavat demedim, kavas demiş olabilirim” diye kendini savunmuştu. 

Valinin bu açıklamasını yeterli bulan yargı da gavat sözünü masum bulmuş olacak ki, vali beye dokunmamıştı. 

Ben de o zaman, gavat sözcüğünün artık zararlı bir söz kabul edilmediğini anlatmak için gazetedeki köşe yazımda “Gavat Aklandı” diye yazmıştım. Ondan sonra başıma gelmeyen kalmadı. Güya ben ‘gavat’ diyerek valiyi kastetmişim! Neyse ki ‘gavat!’ ile ben de aklandım da Adana’ya bir kez daha gitmek zorunda kalmadım.

HAKARET SÖZLERİ

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan yıllardır siyasi liderlere, beğenmediği kimselere, sivil toplum önderlerine ve gençlere demediğini bırakmıyor, hakaret ediyor. Bu hakaretlerden bazılarını -sizlerden özür dileyerek- yazmak istiyorum:

Çürüksürtük, haysiyet fukarası, ulan ahlaksızlar, bunlar cibilliyetsiz, zürriyetsiz, haysiyet fukarası, gafil, sanatçı müsveddesi, siyasi eşkıya, edep fukarası, kan emici, geri zekalı, şerefsiz, affedersin Ermeni, alçak, tezek bunlar, mankafa, yalaka, vampir, dönek, ölü sevici, İsrail dölü…

Dahası da olan, kimi ırkçı kimi cinsiyetçi bu hakaretler, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın ağzından çıktı! 

Adaletin ülkemizdeki durumuna bakın ki, bir ‘ahmak’ sözcüğü için Ekrem İmamoğlu’na üç yıla yakın hapis cezası vermeye kalkan mahkemelerimiz, bir çuval dolusu hakaret eden Tayyip Bey’e sesini çıkarmıyor.

HAKARETİN PSİKOLOJİSİ

Psikiyatri uzmanı olan bir arkadaşıma, hakaret etme alışkanlığı olan kişilerin psikolojilerini sordum. Söylediklerini özetliyorum:

“Hakaret ve küfür, acizliğin dışavurumudur. İnsanları psikolojik olarak rahatlatır…

“Kişi haksız olduğunu kabullenemediği durumlarda, hakaret yoluyla bu duygusunu bastırmaya çalışır…

“Yaptığı haksızlıklar ile yüzleşmekten korkanlar, durumu örtmeye çalışarak hakaret yoluna başvurur…

“Hakaret ve küfür, öfke kontrolünde sorun yaşayanların üste çıkma çabasıdır…

“Bütün gücü elinde bulunanlar genellikle yalnızdırlar. Yalnız insanlar empatiden yoksun oldukları için karşılarındakileri ezerken bile hiçbir insanca duyguyu duyumsamazlar…

“Tek adam kendisini ne kadar yüksekte görürse, oradan düşmesi o kadar canını yakacağı için, düşmemek için her türlü yola başvurur…

Psikiyatrist arkadaşım daha çok şey söyledi ama sıkı sıkıya da beni uyararak;

“Aman ha” dedi. “Bunları söylerken hiçkimseyi hedef almış değilim. Sadece hakaret edenlerin psikolojisini anlatmaya çalıştım, o kadar!” Sonra da “Sakın adımı yazma!” diye uyardı beni…