Ataol Behramoğlu’nun Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazısında yaptığı çağrı herkesin ortak dileği olarak heyecan yarattı.

Yazısında Muharrem İnce’ye, Ümit Özdağ’a ve Sinan Oğan’a ülkenin durumunu anlatıyor ve -açık olarak dile getirmese de- Kılıçdaroğlu’na destek vermelerini istiyor.

Keşke gerçekleşse diye hepimizin içinden geçen böylesi bir eylemin olabilirliği ne yazık ki çok yüksek görünmüyor. Hele de Muharrem İnce’nin bu konudaki katılığını aşmanın kolay olmadığı ortada.

Sinan Oğan, cumhurbaşkanı adaylarını tek tek ziyarete başlayınca akla gelen ve herkesi heyecanlandıran konu, Muharrem İnce ile bir durum değerlendirmesi yapma olasılığıydı.

Beklenen şey, sayın Oğan’ın açıkladığı gibi ‘Seçim Güvenliği’ değil elbette; Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak için, Muharrem İnce’nin inadını yumuşatacak bir çalışma yapılması…

Çünkü, Sinan Oğan’ın ve onu destekleyen Ata İttifakı’nın lideri Ümit Özdağ’ın, Muharrem İnce kadar katı olmayacağını düşünenler var. Sinan Oğan’ın, seçimin ilk turundan önce ‘Kılıçdaroğlu lehine’ çekilmesi durumunda %2 dolayında olduğu söylenen desteği, yaklaşık %48 dolayında oyu olan Kılıçdaroğlu’nun ikinci tura kalmadan cumhurbaşkanı seçilmesinde yardımcı olabilir.

İNCE ve ACI İNAT

Muharrem İnce’nin, Kılıçdaroğlu’nu baltalayarak Tayyip Erdoğan’a umut olan adaylığı elbette can sıkıcı oldu.

Aracıların götürdüğü önerileri geri çevirmesi ve kendisini ziyarete giden Kılıçdaroğlu’na                        -basının önünde- “Hoş geldin, güle güle!” diyerek onu aşağılaması zaten başlı başına büyük bir kabalık…

Ve gelinen nokta ortada!

Kılıçdaroğlu, birinci turda cumhurbaşkanı seçilebilecekken,ulusalcı (?) Muharrem İnce’nin ‘intikamına’ takılıyor ve sağ/milliyetçi Ümit Özdağ ile Sinan Oğan’dan anlayış bekliyor.

Oysa daha bir seçim önce Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olduğunda İnce şöyle demişti:

“Kılıçdaroğlu’nun her zaman yanında olacağım, ona asla karşı çıkmayacağım!”

O günlerden, AKP’ye dolaylı destek verdiği bugünlere gelmiş olan Muharrem İnce, kimsenin unutamayacağı bir nankörlüğün de altını çizmiş oluyor…

NİETZSCHE’DEN ‘İNCE’YE

İntikam ve öfke üzerinde çalışan psikoloji uzmanları, öfkenin zamanla azalmasına ve hatta silinmesine karşın intikamın belleklerde kirli ve kalıcı bir iz bıraktığını söylerler.

Nietzsche intikam için şunları söylüyor;

“İçinde intikam duygularını taşımak ve fırsatını bulunca da eyleme geçmek, şiddetlibir ateş nöbetine tutulmak gibidir. Bu duygu hem bedeni hem de ruhu içten içe zehirler!”

Dileriz birileri Muharrem İnce’ye bunu anlatır!