Devlet Bahçeli acaba PKK yöneticilerinin Lozan Antlaşmasından nefret ettiklerini biliyor mu?

Eğer bilmiyor da bu nedenle ayrılıkçı Kürt hareketinin başı olan Öcalan’ı destekliyorsa bu bir cehalettir…

Yok eğer PKK’lıların- Atatürk tarafından yırtılıp atılan- “Sevre” özlemi nedeniyle Lozan’a ve Atatürk’e karşı olduklarını biliyor ve buna rağmen onların başını okşuyorsa, buna söyleyecek söz bulamıyorum!   

Çünkü Lozan, Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin taçlandırılması, Mustafa Kemal’in Atatürk olması demektir.

LOZAN NEFRETİ UNUTULAMAZ

Bundan çok değil iki yıl önce PKK’nın başı çektiği bir toplantıda yayımlanan bildiriye bakınız;

“Bugün Lozan Antlaşmasının yüzüncü yılı. Kürt halkı için yüz yıldır devam eden ret, inkar ve katliamların yolunu açan kara günün adı Lozan Antlaşması!.. Emperyalist devletler ile sömürgecilerin aralarında uzlaşarak Kürdistan’ı… dörde parçalamalarının üzerinden yüz yıl geçti…Bu antlaşmayı imzalayıp uygulayanları şiddetle kınıyoruz!”

Erdoğan için Atatürk, Lozan, Montrö gibi değerlerin bir anlamı olmayabilir! Ama, milliyetçilik dendiğinde mangalda kül bırakmayan Devlet Bahçeliye ne demeli? 

Tayyip Erdoğan ve Devlet bahçeli daha dün, Kürtlerin ve DEM Parti’nin neredeyse yanından geçen(!) gazeteci ve aydınları “Bölücülere destek veriyor!” damgasıyla içeri attırırken, anlaşılıyor ki yarın bu kez, PKK’nın aleyhine konuşanları “Bölücü” diye içeri attıracaklardır.

ŞEHİTLER İÇİN BİLE…

Bugüne kadar PKK tarafından şehit edilen yavrularımızın sayısı herhalde 40 ya da 50 bini bulmuştur. Ve her mezarlıkta, bayraklarımızla, çiçeklerle, annelerin ve sevgililerin göz yaşlarıyla süslenen on binlerce şehit mezarı vardır. 

Lozan Antlaşması yolundaki Kurtuluş Savaşı sırasında nasıl yüz binlerce Mehmetçik şehit olduysa, PKK’ya karşı bütünlüğümüzü -bir bakıma Lozan’ı - korumak yapılan mücadelede de on binlerce yavrumuzu yitirdik… 

Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu kabul edilen Lozan’ın intikamı peşinde olan PKK’lıları kucaklayıp kutsayan Bahçeli ve Erdoğan, aynı zamanda Atatürk’e ve Lozan’a karşı haksızlık yapmış olmuyorlar mı?

İnsanın içini acıtıyor ama, bunu yapanlar toprağın altındaki kırk binden fazla yavrumuzla öbür dünyada yüzleştiklerinde, “Siz boşuna öldünüz!” mü diyecekler. 
Veya, bir kurgu olduğu düşünülen FETÖ ayaklanmasında ölenlerin tamamı için “şehit” fetvası veren Diyanet - Bahçeli ve Erdoğan’ın bu son tavrından sonra- PKK’yla savaşırken ölen yavrularımızın şehitliklerini tartışmaya açabilirler mi?