Bunu ben söylemiyorum, AKP’den 2002’de milletvekili seçilen Eczacı Dr. İbrahim Özdoğan, 2020 yılında ölümünden kısa bir süre önce yazdığı yazısında söylüyor.

Bakınız neler yazmış:

“Seçimle veya darbe ile ülkenin başına geçmiş olan ruh hastası diktatörlerin en önemli paradigması ebediyen ülkenin başında bulunacaklarına iman etmeleridir.

Hitler’in Haberleşme ve Propaganda Bakanı Goebbels’in ‘Bir defa iktidarı aldıktan sonra, onu asla vermeyeceğiz; bakanlıklardan bizim ancak ölülerimizi çıkarabilirler!’ sözü ile başlayarak dünyadaki gelip geçmiş ve yaşamakta olan diktatörlerin genel karakterlerini ortaya koyalım…

Diktatörlerin en temel özelliklerinden biri anayasa ve yasaları arsızca çiğnemeleridir!

Büyük suçlar işlediklerini bildiklerinden dolayı, güçlerini kaybetmemek için ülkede olan biten her şeyden haberdar olmak ve kendini emniyete almak için gittikçe diktatörleşirler…

Hitler, ‘Diktatör bisiklet binen adama benzer, devamlı pedal çevirir,’ der. Ve diktatörler işledikleri suçları örtmek için devamlı pedal çevirirler, giderek diktatörleştiklerinin farkında olmazlar.

Tüm diktatör liderlerde bir megalomani vardır. İşledikleri büyük suçlar nedeniyle giderek paranoyak safhaya ulaşırlar. O kadar büyük kuşkular içindedirler ki, yiyecek içeceklerine zehir katılmasından ve suikasta uğramasından derin kuşkular duyarlar.

Ülkede en küçük demokratik bir eylemi bile kendisine darbe yapılacağına yorumlarlar…
Diktatörler, narsist ve sadisttirler. Korku üzerine kurdukları diktatörlüklerinde tek karar verici kendileridir.
Diktatörlerin vicdanları yoktur. Bu nedenle yaptıkları zulümlere dur diyecek bir iç ses bulunmaz.
Hitler, hem psikopat hem paranoyak hem epileptik hem de şeker hastasıydı. İslam coğrafyasındaki diktatörlerin (fazladan) iki hastalığı daha bilinmektedir, hırsızlık (kleptomani) ve yalancılık (mitomani) :Ülkelerin en değerli taşınmazlarını, kurdukları vakıf ve derneklerle üstlerine geçirmeleri, yurt dışı bankalarda büyük hesaplar açmaları bundandır. Ancaaak!
Bütün diktatörlerin sonları aynı olmuştur: Hitler saklandığı tavuk kümesinde intihar etmiş, Mussolini bacaklarından asılmış, Pinochet tutuklanmış, Saddam idam edilmiş, Kaddafi parçalanarak öldürülmüş, Mübarek kafeste yargılanmıştır. Çavuşesku kurşuna dizilirken askerlere vur emrini veren, kendisine en yakın komutanıydı.”
                                         ****
Eski bir AKP milletvekilinin -hem de beş yıl önce- yapmış bu anlamlı uyarıyı anımsatmak istedim!