İzmir halkı son üç gündür Alsancak Gündoğdu Meydanı’ndan neredeyse ayrılmadı. Önce Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ardından Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde Millet İttifakı alana indi.

Ve son olarak Gündoğdu Meydanı emekçiler en büyük şöleni olan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın ev sahibiydi. Tüm bu buluşmaların esas sebebi bu ülkenin insanlarının aydınlık yarınları içindir.

Geleceğimizi oylamaya 14 gün kala bu satırları yazmak hem de sorumluluk taşıyarak yazmak kolay değil.  İzmir’in Türkiye’nin en aydınlık, ilerici, devrimci kentlerinden birisidir demek yanlış olmaz. 

İzmir bu nedenle siyasal tercihleri sebebiyle bazı kesimlerin hedefi haline de gelmiştir. Burada iktidar olamayanlar halkı çeşitli suçlamalar ile aşağılamaya çalıştılar. 

Sağın merkezine zaman zaman onay veren İzmir, özellikle siyasal İslam gündeme geldiğinde hayli ketum davrandı. Bu kentte Merkez sağ çeşitli defalar iktidar olmasına rağmen, dini siyasete alet edenler kentten onay alamadı. Bunun bedelini de birçok yönden ödedi. İşadamı cezalandırıldı, kent yatırım alamadı. Ama halk geri adım atmadı. 

Milletin ortaklığı

Pazar günü yapılan Millet İttifakı mitinginde İzmir Gündoğdu da bir şölen havası yaşandı.  Miting alanında dolaşırken, insan profilinin zenginliği dikkatimi çekti. Her yaştan, her yaşam biçimini temsil eden insanlar alandaydı. Alanda bir de Muharrem İnce’ye sanıyorum hiç kalmayacak kadar İzmirli genç geldi. Bunlara 18 yaş altını da dahil etmek mümkün. 
Halk; Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını yapması için alanda yaklaşık 6 saat asker gibi bekledi. Hiç yüksünmeden hem de. Tüm konuşmaları dikkatle dinlediler. 6 lider ve üç büyük kenti belediye başkanı halk seslendi. 
Mesajlar ise genelde yoksulluk ve yoksunluk üzerine olsa da, insan hakları, hukukun vazgeçilmezliği gibi temel konular önemli mesajların içinde yer aldı. 

İzmir fotoğrafına bakarsanız sizi yanıltabilir. Anketler birbiri ardına uçuşuyor. Bu anketlerin bir bölümünün insanların üzerinde etki-algı yaratmak için yayınlandığı ise bir gerçek. Siyasetin iddia işi olduğunu biliyoruz ama yalanlar üzerine kurulanlara çok inanmıyoruz.

Yıllar sonra yürüdüm

Türkiye Gazeteciler Sendikası üyeliğimin üzerinden çok yıllar geçti. TGS’de örgütlü bir çalışan olmak genç bir gazeteci olarak bizler için çok önemliydi. 

1 Mayıs törenlerinde TGS pankart ve bayrakları altında yürümek yıllar sonra çok iyi geldi. Bizim kuşağımızdan az sayıda isim vardı. Çok genç ve enerjik TGS üyeleri geleceği parlatıyorlar adeta. Emekçi olmanın keyfini 1 Mayıs vesilesiyle çıkarmak ve geleceği ümitle bakmak güzeldi. 

TGS İzmir Şubesi’nde bayrağı devralan arkadaşlarımı bir kez  daha kutluyorum.