Gazeteci Yiğit Bulut. Bir dönem aynı medya grubu çatısı altında birlikte çalıştık. O günlerde “Damat” pozisyonu nedeniyle el üstünde tutuldu. Ayrıcalıklı konumunu daha sonra siyasete taşıdı. İktidarın en büyük eleştirenlerinden biri iken, Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında konumlandı.

Bizler bu durumlara alışığız. Nedim Şener’in tutuklanması ve serbest kalması sonrasında nasıl bir dönüşüm içinde olduğunu hepimiz gördük, görüyoruz.
Gazeteye geldiğimde merak ettim Yiğit’in cenazesine kimlerin gittiğini, uğurladığını, yolcu ettiğini izledim. Kamera görüntülerine bakılırsa, siyaseten şimdilerde iktidarla uzak olduğunu söyleyen ATA Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, yine de Yiğit’i yalnız bırakmamış. Eski Kayınpeder sıfatı olduğu için Zeybek’in insani bir görev yaptığını düşünüyorum. Yoksa Yiğit’in toplumla alay eder gibi dolar tahmini yaptığı günler aklıma geliyor. Namık Kemal Zeybek’in ise bu tarz siyasetle pek işi olmaz diye biliyorum. Süleyman Soylu, Bakara-Marakacı bazı tipler ve çok ay sayıda siyasetçiyi gördüm. Kısacası Yiğit’i aile yakınları uğurlamış gibi. "Dolar 3 lirayı geçerse yüzüme tükürün" diyen Yiğit Bulut son olarak Ekonomi Politikaları Kurulu üyesi olarak iktidarı yön veriyordu. Ama dolar bugün itibariyle 40 lirayı geçti. Kısacası bu dünyadan bir Yiğit geçti. İyi bir gazeteci olmak yerine, tahminleri kötü olan bir siyasetçi olarak aramızdan ayrıldı.

KÜRTLER NE YAPACAK

Günümüzün sorusu ise PKK’lıların sembolik olarak silahlarını yakması sonrasında neler olacağı. Şu anda AK Parti ve MHP’nin DEM Parti ile yürüttükleri silahsızlanma eyleminin devamını toplum olarak beklemek zorundayız. Daha önce defalarca sağlanamayan uzlaşıları unutmadık. Hatta CHP içinde Kürt olduğu için tutuklanan belediye başkanlarını da. Ülkemizde hukukun son yıllarda Kürtlere karşı uygulama biçimleri de hep tartışıldı.
Ben özetle yakılan silah meselesine özel giysilerle katılan Nagehan Alçı gibi bakma şansım yok. Bekleyip görmeyi tercih ediyorum.