İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilmesinden sonra yaşanan gelişmeleri dikkatle izlemeye çalışıyoruz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olup olmayacağını bilemiyorum. Ancak, CHP şimdiden bir sonraki seçimde İmamoğlu ile seçime gitme iradesi var. Gerçi bunun önüne Ekrem İmamoğlu’nun iptal edilen üniversite diploması engeli de çıkarıldı ya, bundan sonra bu alandaki gelişmeleri de göreceğiz.
Bu noktada en beklenmedik durum elbette Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması. Tutuklanmakla kalmadı. İmamoğlu her gün yakın çevresi adeta kuşatıldı. Annesi, babası birinci derecede yakınlarının siyasetle ilgili olmayan hayatları bile “Korku Tünelinden” geçiyor adeta.
TANIK OLMADIĞIMIZ SÜREÇLER
Türkiye dahil hiçbir siyasetçinin “Dokunulmaz” olmadığını biliyoruz. Ancak, normal yargılama süreçlerinin önüne geçen usuller, ülkemizi bugünden yarına tartıştıracak hale geldi.
AK Parti’nin yıllarca kendisine güvenen yapısı gitti, geriye “Böyle yaparsak ancak kazanırız” anlayışı devreye girdi.
AK Parti’nin son önemli hamlesi olan Kürtler ile olan yeni ilişkisinin ise sonuçları ne olacak şimdiden bilinmiyor. Buradan gelecek toplumsal desteğin AK Parti’ye getirisi mi olacak yoksa götürüsü mü bunu zamanla göreceğiz. Ülkeye barışı getirmek için geçmişte yapılan hamlelerin yarattığı olumsuzluklar toplumun hafızasında. Atılan adımlarla birlikte Kürtlerin yaşadığı coğrafyadaki gelişmeler tek başına yetmeyecek. O bölgelerle iletişim kuran ve hapse girenlerin akıbeti de önümüzdeki günlerin önemli bir tartışma konusu elbette.
Böylesine karmaşık bir siyaset düzeninin Batılı yapılarda görülmesi söz konusu değil. Bu siyaset modeli olsa olsa az gelişmiş veya gelişmemiş ülkelerde görüleceğini söylemek ise yanlış olmayacaktır.