CHP’de açılan dava ile birlikte kurultay iptali gerçekleşebilir tartışmaları, partide Kemal Kılıçdaroğlu’nun çevresinde büyük bir hareketliliğe sebep olmuştu. Eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresi veya yancılarından bazılarının yaptığı açıklamalar, “Bu CHP’de istikrar sağlanmaz veya Bu CHP iflah olmaz” sözlerinin yeniden piyasaya düşmesini sağladı.
Genel Başkan Özgür Özel’in bir yandan muhalefet ile büyük bir mücadele verirken, diğer yanda Kemal Kılıçdaroğlu’nun çevresindeki bazı yanlış insanların yarattığı olumsuzluklara “Karşılık vermemeyi” tercih etmesi bir miktar tansiyonu düşürdü.
Çünkü, CHP’nin batması, bitmesi uğruna genel merkezi isteyen bir grubun partilerinin iyiliği yerine kendi iyiliklerini ön plana taşıdıkları izlenimi bende de ağır bastı açıkçası.
İşte tam bu noktada devreye Ekrem İmamoğlu girdi. İmamoğlu’nun talebiyle gerçekleştiği açıklanan cezaevindeki Kılıçdaroğlu buluşmasının ardından, CHP’yi kurtaracak önemli açıklamalar geldi. İsterseler CHP’yi kayyumla yönetebileceklerini hukuk yoluyla gösterenlere en net yanıt bu görüşme oldu. Ekrem İmamoğlu olası bir çatışmayı şu sözlerle önledi gibi:
“Ülkemiz, tarihinin belki de en kritik zaman diliminden geçiyor. Bu süreçte ne yazık ki partimize ve yerel yönetimlerimize açık bir düşman hukuku uygulanmakta, büyük bir kuşatma ve operasyon yürütülmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi kurultayları, ülkemizin kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin merkezinde olmuş tarihi buluşmalardır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün kurultayları, yargı mühendisliği yoluyla partimize karşı yürütülen kumpasların konusu olamayacak kadar temizdir. Hem 19 Mart darbesine hem de partimize yönelik kumpaslara karşı özveriyle mücadele eden Genel Başkanımız Sn. Özgür Özel’in ve yıllarca partimize için büyük bir emekle liderlik eden Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'nun birlikte bu operasyonları bertaraf edecek en güçlü dayanışmayı ortaya koyacaklarına da yürekten ve kesinlikle inanıyorum.”
Günlerdir CHP içerisinde böyle bir adımın kim tarafından atılacağını merak ediyordum. İmamoğlu, kısıtlılık altında bile olsa partisi açısından çok önemli bir açıklama yaptı. Her cümlesi çok dikkatle kaleme alınmış bir açıklama karşımıza çıktı.
Türkiye’de “Gizli tanık” ve benzeri uygulamalar ile kurumların, insanların mahkum edilmesi sürecinin sona erdirilmesi bu ülkenin geleceği açısından da çok önemlidir. CHP gibi köklü bir yapının iç tartışmalarının böyle bir noktaya taşınması ancak bu partinin yine iç dinamikleri ile önlenebilir. Lütfü Savaş gibi, Tanju Özcan gibi kişilerin partinin yükselişinde bile sorumsuzluk göstermesi kabul edilebilir bir siyaset anlayışı olamaz. İktidarın da beklentisi bu yollarla rakibini alt etmek olmamalıdır. Sandık her şeyin aynasıdır çünkü. Başka bir çözüm aramak adaletten sapmaktır.
2024 seçimlerinden bu yana ülkemizin birinci partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidara taşıyacak olan en önemli husus, birlik ve beraberliğimizin daim ve sarsılmaz olmasıdır.
Bu mücadele, Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılında herkes için özgür, herkes için adil ve müreffeh Türkiye’ye kavuşmak içindir.
Yaşasın tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti!
Yaşasın adalet, demokrasi, milletimizin birliği ve beraberliği!
Ekrem İmamoğlu