CHP yeniden kurulduktan sonra barajın altında kalmıştı. O gece yarısı seçim sonuçlarını birlikte sokakta izlediğimiz gazeteci arkadaşım Enver Çağlar ile önemli anılara sahibim. Hatta bir sayın milletvekili Enver ile bana “CHP sizin yüzünüzden baraj altında kaldı” dedi. Bizi suçlarken bu cümlenin gazetecileri kapsadığını biliyorduk.

CHP’nin yüzünün güldüğü ve gülmediği birçok olaya tanığım. Seçimlerde iktidarların geresine düşmesine karşın bir büyüğümüz “CHP ayağa kalkar merak etmeyin. Çünkü hangi köye bitseniz mutlaka bir CHP’li vardır” demişti.
1980 sonrası yeni nesil siyasette Turgut Özal ve ANAP değişim ve döşünüm vaadi ile iktidara güçlü biçimde geldi. Ama kökleri olmadığı için yok oldu gitti.

SALDIRANLAR KİMLER

CHP tüm bu badirelerden geçerken, önüne konulan birçok geçiş noktasına genelde itiraz etmeden “Peki” dedi. Bunun yaparken, çok yıllarını Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte geçirdi. Bu sürece Ekmelettin İhsanoğlu gibi adayları bile seçmenine zorla kabul ettiren Kılıçdaroğlu, nihayet Özgür Özel’e yenildi ama bir türlü “Benden bu kadar” demedi. Kılıçdaroğlu ve yakınlarındaki bazı kişilerin bu yenilgiyi kabul etmek yerine partiyi mahkemelerde süründürecek adımlarını ise aylardır izliyoruz.
CHP, 30 Haziran'daki kurultay davasından çıkacak karara kilitlenmiş durumda. Davada "mutlak butlan" (yok hükmünde) ilanı durumunda 4-5 Kasım 2023 kurultayı öncesine dönülmesi ve seçimi kaybeden eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yargı eliyle partinin başına getirilmesi ihtimali söz konusu.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanması ile başlayan, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile genişletilen süreçte, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden bu yana CHP'li sayısız belediye başkanı gözaltına alındı, tutuklandı.
İktidar ile Kılıçdaroğlu ekibinin kıskacına giren Özgür Özel, halkın içinde mitinglerini sürdürüyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden genel başkanlık koltuğuna oturmasını istemeyenlerin sosyal medyada tepkileri ise neredeyse hakarete dönüştü. Sosyal medyada bu kavga giderek büyürken, CHP içerisindeki etnik bir kavganın da başladığı izlenimi görülüyor.

Kılıçdaroğlu ise X hesabından "Sessizliğimiz Suskunluk Değil, Sorumluluktur. Benden bir mesaj bekleyen herkese buradan açıkça sesleniyorum: Herkes bilsin ki; bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin harim-i ismetinde boğmaya muktediriz" dedi. Eski Genel Başkan bu paylaşımının olduğu gece ayrıca iktidara yakın TGRT'ye de açıklama yaptı ve sosyal medyadaki son cümlesine dair "Bu ifade, parti içindeki çürümeye karşı bir gözdağı ve kararlılık beyanıdır" iddiasında bulundu. BU tartışmalar sürecinde Kılıçdaroğlu'nun çevresin ve ekibi de parti yönetimine yeniden gelmek için hazırlık yapıyor.
CHP şu anda bir yandan birinci parti olma iddiasını sürdürürken, diğer yanda sanki Kılıçdaroğlu’nun ihtiraslarına kurban gidecekmiş gibi bir duruma geldi. Ve CHP içinde bu tartışma neredeyse futbol fanatiklerinin kavgasına benzer hal aldı.
Bu partinin üyesi olmasa da milyonlarca oy vereni ise tüm bunları kaygıyla izliyor.