Yerel seçimler için sayılı günler kaldı. Parti Genel Başkanlarından en alttaki meclis üyesi adaylarına kadar önüne gelen kamuoyuna bazı açıklamalar yapıyor.

Bu açıklamaların parti politikalarından zaman zaman bağımsız biçimde yapılması da Türkiye’nin bir hastalığı olsa gerek.

60 yıldır İzmir’de yaşayan 40 yılı aşan süredir seçmen vasfını taşıyan ben, bugüne kadar düşüncelerime yakın bulduğum siyasi partilere oy verdim. Bu temel anlayış içerisinde insan olmanın hakkı ve onuru başta olmak üzere;  Mustafa Kemal Atatürk’ün devrim ve ilkeleri, hukukun üstünlüğü, laik devlet anlayışı, insanca bir ekonomik yaşam, uluslararası standartta bir Türkiye için çalıştığına inandığım veya inanacağım kişi ve partiler benim tercihim oldu, olacaktır.

Mülteciler ve Kürt seçmenler

Bu yerel seçimin gidişatında bazı partilerin odağında mülteciler, bazı partilerin odağında ise Kürt yurttaşlar var. AK Parti iktidarının politikaları sonrasında ülkemizi adeta işgal eden Suriyeli mülteciler Türkiye’nin ekonomisinde önemli bir yara olmaya başladı. Bu gerçekten hareket eden bazı siyasi anlayış ve partiler, bu tavra düşmanlıktan büyümeye  çalışıyor.

Benim bu seçimde asla oy vermeyeceğim partilerin başında Zafer Partisi ve bu anlayıştaki partiler geliyor. Mülteci sorununu ırkçı bir anlayışla çözmek bana doğru gelmiyor. Kürt yurttaşların tümüne PKK’lı muamelesi yapanlara da oy vermeyeceğim.  Afyon’da yaşasaydım CHP’li Burcu Köksal’a oy vermeyecektim, Bolu’da ise Tanju Özcan’a oy kullanmayacaktım.  Bu iki CHP’linin tez vakitte bu partinin dışında bırakılmasını savunanları da sonuna kadar destekliyorum.

Kürt siyasetçilerle açılım yapma bahanesi ile geçmişte prim yapan siyasetçiler onların değirmenine su taşıyan “Yetmez ama evetçiler” de benim için geçer akçe değil. Geçmişte toplumu iktidar lehine motive etmek isteyen bazı kumarbaz sanatçıların ,halkın içine düştüğü yoksulluk ve  bu açmazlarından sorumlu olduğunu da düşünüyorum. Okula harçlığı olmadan giden. Kantinden bir gevret satın alamayan tüm çocukların vebali ekonomiyi bu hale getirenlere verilen destek nedeniyledir.

Hukuku elinde oyuncak yapanların da sorumlusu da bunlardır. Bu tabloya bakarak bulunduğum Konak seçim çevresinde oyumu kullanacağım.  Bunu yaparken de İzmir’in bugüne kadar olan aldığı hizmetler elbet önemli ama, ilkokul çocuklarını Şehit Kubilay’ın katilinin mezarına götürüp dua okutan ve ülkeyi açmazlara sokacak siyasetçilere geçit vermeyeceğim.