Meslek yaşamımın önemli bir bölümünde “Ne olacak bu CHP’nin Hali” ve ardından gelen “CHP Nasıl Kurtulur?” sözlerine çok tanık oldum. İkinci soru yani CHP’nin nasıl halka umut olacağı, nasıl oy alabileceğine yönelik ise sayısız siyasetçi, gazeteci, akademisyen özetle düşünürlerin yazılarını belki de eksiksiz okudum.

Ben de zaman zaman bu konularda kalem oynattım. CHP’nin nerelerde yanlış yaptığını yazılarıma konu aldım. Bu yazılar hiçbir zaman bir siyaset bilimci edasıyla yazılmadı. Televizyonlarda son dönemde yanlı ve kötü yorumculardan da olmadım. Böyle davranmak bir partiye yapılabilecek en büyük kötülüktür. 

Güzel bir uyarı

Aslında yazının sonunda verebileceğim bir güzel örneği başından yazmalıyım. Çünkü seçimin ardından okuduğum sayısız değerlendirme, sosyal medya mesajı hiç beni bu kadar etkilememişti. Hemen yazayım.. İzmir’de yeniden aday gösterilmeyen  Milletvekili Tacettin Bayır’ın bir değerlendirmesi bu. CHP’nin bu dönemde belki de en olması gereken isimlerinden biriydi bana göre Sayın Bayır. Tacettin Bayır özetle şöyle ifade etmiş: “Bizim çıktığımız maç değildi. Bazı arkadaşlar seçim sonucunu 0-0 berabere gibi göstermeye çalışıyor. Ne beraberliği? Kaybettik ve adam 5 yıl daha ülkeyi yönetecek. Siz kaybettiğiniz seçimi kayıp değil gibi lanse ederseniz yeni bir hayal kırıklığını temellerini atarsınız. Sen bir kez daha belediye başkanı olacaksın, milletvekili olacaksın, il başkanı olacaksın diye kaybedilmiş maçı kazanılmış gibi göstermezsin.” 

Övgüler ve küfürler

Şimdi sosyal medyada olur olmaz herkes CHP’nin durumunu tartışıyor. Adam hayatında hiç CHP’ye oy vermemiş ama “Bu Kılıçdaroğlu ile olmaz” cümlesini rahatça kuruyor. 
Bir başkasına bakıyorsun o da; “Bu partiyi Ekrem Kurtarır” diye yazdığını görüyorsun. 
Canan’ı istemeyenler, Tuncay’ın gitmesiyle huzur bulunacağını yazanlar, Yüksel Taşkın yüzünden CHP’nin iktidar olamadığını yazanlar listenin başlarında. 
“CHP nasıl kurtulur” sorusunun yanıtını arayan yolu bir dönem CHP’den geçmiş “Faşizme yakın milliyetçiliği savunanlar” ise ellerinden gelse Kürt halkını tümüyle yok edecek. Buradan oy almanın nasıl olacağını düşünmek yerine içi boş söylemlerle sağa sola saydırıyorlar. 

Eğer İzmir’de yaşıyorlarsa ve belediyelere yakın kişilerse yandınız. Kimi övecekler ise veya bir dahaki dönem kimden yararlanacağını hesaplıyor iseler “Orantısız bir yalakalık” sözkonusu.
Üç gün önce tanıdıkları birisi parti yönetiminde söz sahibi olmuşsa eğer, “Abim canım ciğerim” diye başlayan cümlelerle övgüler ardı ardına yazılıyor. 


CHP’de MYK’nın istifalarını toplayan Kemal Kılıçdaroğlu, şimdi hangi adımı atacak? Bu kurulda yapılacak değişiklikler ile CHP’yi kurtaracaklarını düşünüyorlar ise benim bu konudaki görüşüm çok net: “CHP aspirin tedbirleri ile kurtulmaz.”
CHP’nin kişi değişiklikleri ile alacağı önlem, partinin çalışmasına yetmez. Çünkü en ücra köyde bile üyesi olmakla övünen CHP, şimdilerde sandıklarına bile sahip çıkamıyor. Çok büyük bir ilçede önemli koltukları işgal etmiş bir partili, her gün görüştüğü ve oyunu kime vereceğini bildiği komşusuyla facebookta poz verip “Bakın seçim çalışmasını nasıl yaptık” noktasına geldiyse sorun çok büyük demektir. 
Yukarıdaki cümlelerden anlaşılacağı üzere iş çok “zor”… Bu konudaki düşüncelerimi ise bir sonraki yazımda aktarmaya çalışacağım.