Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde (AASSM) Nisan sonuna kadar sürecek iki fotoğraf sergisi var: Biri benim! “Doğa’nın Gizemi” adını taşıyan doğa fotoğrafları sergisi… 

Diğeri ise Göztepe Rotary Kulübü’nün “Doğa Fotoğrafları Yarışması” sonucu derece alan veya sergilemeye değer bulunan fotoğraflardan oluşuyor… 

Göztepe Rotary’nin sergisindeki fotoğrafların her biri hem görsel hem de sanatsal olarak inanılmaz güzellikte… 

GELELİM BENİM SERGİLEDİKLERİME 

Çoğu insan günlük yaşamında asıl işinin yanı sıra içinde taşıdığı değişik duyguları da farklı boyutlarda ortaya koymaya çalışır. Kimi zaman kendiliğinden bir yol bularak ortaya çıkan bu özellikler çoğunlukla da dost ve arkadaşların yüreklendirmesi ile olur. 

Çok sevdiğim çocuk doktorluğum sırasında olsun, başka boyutlarda hizmet verdiğim sonraki yıllarda olsun, iki olay benim hem özel hem de toplumsal yaşamıma lezzet katmıştır; biri çocuk kitapları yazmak, diğeri ise fotoğraf çekmek… 

Çocuk kitapları yazmam için beni yüreklendiren kişi, çok değer verdiğim, ne yazık ki geçenlerde yitirdiğimiz Yılmaz Karakoyunlu abim idi. Bu bilge insanı TBMM’de tanımış, sürekli olan dostluğumuzu parlamento sonrasında Urla’da da sürdürmüş olmanın keyfini yaşamıştım.  

Çocuk doktoru olmanın ayrıcalığı ile çocukların engin düş dünyalarına girmiş, onlardan çok şey öğrenmiş, sonra da onlar için yazdığım öykü ve masallarla onlara borcumu ödemeye çalışmışımdır. 

FOTOĞRAF MAKİNESİNİ KEŞFEDİYORUM(!) 

Fotoğraf çekmeye başlayışım herkesten farklı değildi. Ancak zeytin ağaçlarının gövdesindeki ayrıntıları objektifin sınırlayıcı alanından görmeye başlamak farklı bir alışkanlık yaratmıştı bende: Makinenin görüş alanı ile sınırlanan bölgede gördüklerim, çıplak gözle görülenlerden çok farklıydı. Nitekim, yaşlı zeytin ağaçlarının gövdesindeki kıvrım, kabartı ve şekilleri fotoğraflayarak yirminin üzerinde sergi açtım.  

Keşfettiğim(!) fotoğraf makinesi ile doğanın insana müthiş mesajlar verdiğini görünce yaşama zevkim ve heyecanım arttı. 

Yere düşmüş bir karadutun çevresine inanılmaz bir düzen içinde sıralanarak orada hareketsiz saatlerce bir şeyler bekleyen karıncaların fotoğrafı beni ne kadar düşündürmüşse… 

Kumsalda gördüğüm, ağzına aldığı küçük bir balığı yutamadan yaşamını yitiren müren balığının fotoğrafı da bana doğanın insanlara verdiği felsefi dersi anımsatmıştır.  

En iyisi siz Nisan sonuna kadar Güzelyalı’daki AASSM’ne giderek hem Göztepe Rotary’nin hem de benim fotoğraf sergimi izleyin! Bayramda açık…