Dünyadan uzak deryaya yakın, deryadan uzak dünyaya yakın yeryüzü köşelerinde hayatlarını idame eden gezegen sakinlerinin ömründen bir hafta daha geçti… Yaklaşık 100’den fazla ülkeden daha fazla nüfusu olan İzmir’i, aşağı yukarı yarım asırdır görülmemiş bir şekilde,  beş sezon üst üste ülkenin en üst liginde temsil etmeyi başarsa da altıncı sezonu ligin bitmesine haftalar kala garantileyen ve alt lige düşen gözümüzün bebeği  Göztepe, kuruluşunun 97. yılını yöneticileri olmadan taraftarlarıyla kutladı! Göztepe’nin taraftarı için önemi ile Göztepe’nin dillere destan sorumluluk bilinçleri ile ünlü yöneticileri açısından önemini algılayabilmek açısından önemli bir olaydı bu...

***

Göztepe’nin kuruluş yıldönümüne “Milli Maç” koymak, küme düşen Göztepe için bir ödül müydü yoksa bir açıdan kutlamaları baltalama mıydı? Uzaklardakiler için anlaması çok da kolay olmadı. Neyse ki Milli Maç, A Milli takımın rahat galibiyeti ile son buldu… 

***

Pek çok Göztepelinin aylardır uykusuzluk çekmesine neden olan hayallerin hüzünlü bir tezahürü: Gürsel Aksel Göztepe Stadı’nda oynanan ilk Milli Maçta, Göztepe’nin Çocuğu Halil Akbunar dahil tek bir Göztepeli görememek oldu. 

***

Bir not… Biz faniler kısıtlı algılarımızla bu sene ne gibi bir başarı vardı tam olarak anlayamasak da; Göztepe’deki başarılı yönetimlerinden dolayı olsa gerek, Türkiye Futbol Federasyonu yönetim kuruluna seçilen Sayın Talat Papatya’yı kutluyorum… Bu çok uzun süredir Göztepe’den o makamlara giden ilk yönetici oldu… Dilerim ki Sayın Papatya orada, Göztepe’den daha başarılı olur ve Göztepe’nin hakkının, düdüğü baltalı ilahlarca ekmek arası yapılıp gömülmediği, biçilip durulmadığı bir sezon yaşayabilmemize de katkıda bulunabilir. 

Kadrosu ve teknik direktörü henüz belirsiz Göztepe

Velhasıl-ı kelam... Sezonu ligde iddialı olduğu açık bazı takımlar şimdiden açarken; kadrosu ve teknik direktörü henüz belirsiz Göztepe’nin çoğunluk hisselerinin Dragan Solak’ın temel maddi destekçisi olduğu fona devri için gerekli işlemlerin devam ettiği bildiriliyor… Konu o kadar sessiz bir sekilde devam ediyor ki durum sürekli dedikodulara neden oluyor. Dragan Solak ve ekibine önerim daha bilgilendirici bir politika izlemeleridir. Pavel Nedved’in "Bir takım küme düşerse futbolcular gider, adamlar kalır…" cümlesine atıfta bulunarak… Devir olduğunda elde kalan fitbolculara kalmak isteyip istemedikleri sorulacak mı bilmiyorum… Ama hangi fitbolcular gidecek, hangi adamlar kalacak göreceğiz…