Dünyadan uzak-deryaya yakın ve deryadan uzak-dünyaya yakın yeryüzü köşelerinde hayatını idame ettirmeye çalışan Göztepelilerin ömründen yedi gün daha geçerken… İzmir’in gözbebeği Göztepe, fitbolda Erzurumspor’a deplasmanda 3-2 mağlup oldu… Trajik bir şekilde Göztepe Spor Kulübü Resmi sosyal medya hesaplarında (alt branş resmi sosyal medya hesaplarını kastetmiyorum) maç sonucu bile nadiren verilen voleybol ve hentbole gelirsek… Hentbol kötü gidişe son veremeyerek Mihalıççık Belediyesi’ne kendi sahasında 38-49 yenildi… Haftanın tek iyi sonucu voleyboldan geldi deplasmanda Bodrumspor’u 0-3 mağlup ettiler…

Erzurum maçına ait birkaç kelam etmek gerekirse… Zemin mi kötüydü,teknik heyetten talimat mı o şekildeydi ya da ne dertleri vardı Göztepeli oyuncuların bilemiyorum… Kendi sahalarından ısrarla pas yaparak çıkmak istediler… Defaten hata yaptılar ve rakibe pozisyonlar verdiler ve mağlubiyet golünü de yemeyi başardılar… Sakatlıklar okyanusu tadındaki kadroda yeterince rotasyon oyuncusu olmadığını sezon başından beri söylüyoruz… Son iki maçta ilk 11’deki değişikliklerin sebebi Radomir Kokovic midir, yoksa dillere destan Sports Republic algoritması ya da onun mimarı denen ünlü fitbol dahisi sayın Rasmus Ankersen midir… Bilemiyoruz… Az biraz karikatür tadında ama “Ligin en çok asist yapan topçusu” sıfatını alır almaz Yunus Emre Gedik takımdan kesildi.. . Mame Diouf neden sahada değildi biz fani Göztepeliler anlayamadık… Hadi amaç “Kendine çeki düzen ver” demekti diyelim… Bir türlü kendini toparlayamayan Kubilay Kanatsızkuş’a 67 dakika dayanabilmek??? Maçta aslında Göztepe, iki gol bir asist ile oynayan Eren Tozlu’ya mağlup oldu diyebiliriz… Sevgili Atınç Nukan’ı (ben dahil pek çok Göztepeli ilk devre sonunda artan kırmızı kart riski nedeniyle onu oyundan alırdı) tutması için Eren Tozlu’ya vermek ve tutamadığı açıkça görülmesine rağmen ısrar edip durmak ne kadar dahice bir tercih ise… Maç boyu Göztepe’nin çocuğu Göktuğ Bakırbaş’a doğru düzgün şut çekmeyi akıl edememek de bir o kadar süper karardı.

Bir not… Hakem Mehmet Türkmen’e ve video yardımcı hakem Alper Çetin’e de değinmek gerekirse… Maç boyu iki takım adına da sürü sepet önemli hata yaptılar… Bunlardan Göztepe adına en önemlisi kaleciye faul nedeniyle iptal edilen goldü… O golden sonra koca takımdan bir kişinin bile itiraz etmemesi de Göztepe adına oldukça kahredici bir gerçekti.

Bir not daha… Malumunuz Emir Ortakaya’nın da Eren Tozlu’nun da adı defaten geçti sezon başında Göztepe transfer dedikoduları olarak… Bu açıdan bakarsak… Aslında… Göztepe iki haftadır Sports Republic ya da Dragan Solak ya da Rasmus Ankersen’in başa bela pintiliğine yeniliyor…

Velhasıl-ı kelam… Belirtmemiz gereken önemli bir nokta… Fitbolda umut hep var ve bu ligde her şey her zaman az ya da çok olası ise… Daha sezon sonuna çok var… Beş hafta sonra takım çok daha iyi bir noktada olabileceği gibi… Şu anda bulunduğu noktayı mumla arayabiliriz de… Bildiklerimiz… Takımın bu kadroyla kazanmaya yönelik oyun oynaması ileriye gittiklerinde geriyi toparlamaları ve yedikleri golü çıkarmaları oldukça zor oluyor… Göztepe için hedef, kalan maçlarda alabileceği maksimum puanı almaya çalışmak olmalıdır. Sonra da devre arasında takımın eksiklerini -olacak- değil -olmuş-, dolu tribün ve şampiyonluk baskısına dayanabilecek topçularla tamamlamak… Bunun için camianın hızlıca ayağa kalkması, özellikle sahaya -olumlu- etki edebilen Göztepe taraftarının tribünde daha fazla yerini alması gerek… Biraz Makyavelist bir yaklaşım ama takım kazanma oyunu oynayamıyor ise, kaybetmeme oyununa devam etmelerinde sakınca olmayabilir… Kocaelispor maçında da Erzurum maçında da kaybetmemeye çalışsalar puanı rahatça alabilirlerdi. Gelen günler, geçen günlerden güzel olsun…