AKP’de dağılma süreci başladı, giderek hız kazanıyor… Erdoğan ve arkadaşları, Refah Partisi’ne ve liderleri Erbakan’a nasıl başkaldırıp AKP’yi kurdularsa, şimdi de partiden dışlanan Babacan ve Davutoğlu’nun başı çektiği iki hareket, AKP’ye karşı parti kurma hazırlığında. Hem geçmişteki, hem bugünkü hareketlerin perde arkasındaki kişi ise aynı: Abdullah Gül…

“Dağılma ateşini körükleyip, sürecin hızlanmasını kime borçluyuz?” derseniz, “İstanbul seçimlerini tekrarlama konusunda Erdoğan’ı kim ikna ettiyse, ona” derim.

Haksızlık karşısında tepki gösterip, mağdurdan yana olan; gerektiğinde asgari müşterekte birleşmeyi bilen, değişim ve gelişime açık Türk seçmeninin, kısa sürede yüzde 10’a yakın bir oy kaymasıyla İmamoğlu’nu destekleyeceği belliydi. Bu süreç, sonu yaklaşan AKP’nin ömrünün en az birkaç yıl kısalmasına yol açtı.

FETÖ liderini de, parası ödenmiş F-35 uçaklarını da vermeyen ABD’yi ‘müttefik’ olarak görüp, ‘Suriye’de güvenli koridor’ isteklerini kabullenmek, ne kadar aciz duruma düşüldüğünün açık bir kanıtı. Ekonomide kötüye gidiş, satacak bir şey kalmaması, muhalefetin uzlaşarak karşı çıkışı, AKP’yi zor durumda bırakan diğer etmenler… Ama AKP’yi iktidardan indirecek hamle, muhtemelen partinin içinden gelecek.

Babacan’ın Akepe Can ve Davutoğlu’nun Akepe Su Partileri Ne Yapar?

Babacan twitter’da “Yeni partiye isim öneriniz nedir?” diye sorunca, çok güzel bir yanıt gelmiş: “Erkek olursa Akepe Can, kız olursa Akepe Su olsun”.

Şaka bir yana, ne Babacan’ın ne de Davutoğlu’nun, özellikle erken dönemde, fazla destek göreceğini sanmıyorum. Biri dışişlerinde, diğeri ekonomide geldiğimiz durumun baş sorumlularından. Ama bu hareketlere verilecek az bir destek bile, çözülmeye başlayan partinin dağılmasına ve iktidarı kaybetmesine yetebilir. Plan da bu, sanırım.

“Neden iki ayrı hareket? Birleşseler daha etkili olmazlar mı?” soruları geliyor, akla. Kanımca savunmaya yönelik, hedefi dağıtma amaçlı bir taktik bu. Uygun koşullar oluşursa, iki hareket birleşecektir. Erdoğan’ın asıl rakibi, Babacan veya Davutoğlu değil, Gül zaten.

Bu iş Mahkemede Bitebilir

AKP ve Erdoğan’ın sonunu getirecek hamlenin Anayasa Mahkemesi’nde gerçekleşmesi sürpriz olmamalı. Erdoğan iktidarda güçlü olsa da, Gül Anayasa Mahkemesi’nde daha güçlü. Gül’ün ve Sezer’in atadıkları toplam Anayasa Mahkemesi üye sayısı, bugün için Erdoğan’ın atadıklarından fazla. Erdoğan bir yıl içinde, Babacan ve Davutoğlu’na karşı, hukuk yolu ile bir yaptırıma girişirse, Anayasa Mahkemesi’nde bir mücadelenin gerçekleşmesi ve Erdoğan’ın yenik düşmesi olasılığı hiç de az değil.

Son öngörüm de şu:

“AKP hangi hızla bir araya gelip yükseldiyse, o hızla dağılıp, çökebilir!”