Biri bana; “Hayvan sevmeyen insanların söylediği sözlerden en çok hangisi seni rahatsız ediyor” diye sorsa cevabım şu olurdu:
“Hayvanları sevmek zorunda değilim.”
Bu lafa öyle böyle değil; bildiğiniz sinir oluyorum.
Aslında lafa değil de söyleyenin bu lafın ardına gizlediği alt metne sinir oluyorum desem daha doğru.
Elbette kimse zorla hayvanları sevecek değil. Sevmemekte herkes özgür.
Hayvan sevmeyen ama yaşam hakkına saygı duyan herkese benim de saygım sonsuz.
Tepkim; yaşam hakkına saygısı olmayana. Bu dünyada bir arada barış içinde yaşamanın tek yolu, “Her canlı için yaşam hakkına saygı” felsefesini benimsemekten geçiyor. Biz yaşam hakkına saygı göstermedikçe dibe batıyoruz, keşke bunun farkına bir an önce varabilsek.
Hayvanları sevmek zorunda değilim lafının altında “benim istediğim olsun” düşüncesi yatıyor. Yani kişi hayvanları sevmek zorunda olmadığı için, çevresinde hayvan istememe hakkına da sahip olduğunu düşünüyor. Hayvansız siteler, hayvansız sokaklar, hayvansız parklar, bahçeler, mahalleler istiyor. Neden? Çünkü hayvan sevmek zorunda değil.
Peki hayvanların yaşam hakkı ne olacak?
Hayvan sevenlerin talepleri ne olacak?
Orası meçhul.
* * *
Kimse hayvanları sevmek zorunda değil elbette. Ama sevmiyor diye de kimse gariban bir sokak hayvanını belediyeye toplattırma hakkına sahip değil. İşin vicdani ve insani yanını bir kenara koyarsak, 5199 sayılı kanun buna engel.
“Hayvan sevmek zorunda değilim”cilerin bazıları, köpekler kediler toplatılınca onların başına ne geldiğini de umursamıyor. Bu hayvanlar alıştıkları mahallelerden alınıp tek başlarına bir kafese mi tıkılıyorlar, ormanlık alanda kaderlerine mi terk ediliyorlar, yoksa öldürülüyorlar mı; orası hiiiiiç ilgilendirmiyor.
Sevmemek, nefrete dönüştüğünde başlıyor asıl tehlike.
* * *
Geçen hafta İstanbul Üsküdar'da sokağa kedi evi koyan gençlere saldırdılar. Ünalan Mahallesi'nde sokağa kış günlerinde kedilerin sığınması için kutu bırakan gençlere mahallede yaşayan bir grup, kafa göz girmek istedi. Sosyal medyada yaşadıkları olayın video görüntülerini paylaşan hayvanseverler, daha sonra şikayetçi oldu.
Kadıköy Moda'da ise 49 yaşındaki psikolog Alper Engeler, oturduğu apartmanın yakınındaki Ağabey Sokak'ta kaldırıma tahtadan kedi evi yaparken komşusuyla tartışmaya başladı, sözlü kavga cinayetle sonuçlandı. Cinayet gürültüden çıktı diyen var, Engeler'le cinayeti işleyen zanlının zaten kavgalı olduğunu hatta bunun nedeninin de sokak hayvanları ile ilgili olduğunu iddia eden var, kedi evi nedeniyle tartışma çıktı diyen var. Nedeni ne olursa olsun bu bir kişinin, bir hayvanseverin öldürüldüğü gerçeğini değiştirmiyor.
* * *
Hayvanları sevmeyin, hayvanseverleri de sevmeyin ama saygı gösterin. Yaşam hakkına, sevme hakkına saygı gösterin. Bir arada huzurlu yaşamak ancak böyle mümkün.