Yazımın başlığını Aydın Karasüleymanoğlu’nun kitabından ödünç aldım.
Siyasal çatışmalar, kültürel yozlaşmalar, ekonomik sorunlar, çelişkiler, karşıtlıklar, dengesizler üzerine oluşturulmuş kitabın adı: “Uygarlığa Selam, İlkelliğe Devam”.
Aydın Karasüleymanoğlu, Ankara’ya geldiğim 1966 yılı sonlarında ilk tanıdığım kişilerden biridir. Elli yıllık bir dostluğun da adresi.
Kendini öne çıkarmayı sevmeyen ama sessiz duruşunun ardında düşünen, kafa yoran, üreten, çağdaş ve toplumsal duyarlılığıyla kişiliğini ortaya koyan bir yazın emekçisi...
1970’lerin sonunda çalışanlarına ücret ödeyemez durumda olan Spor-Toto Teşkilatının başına getirildi. Kısa sürede Spor-Toto’da büyük gelişmeler sağladı, spor basınınca “Mucize Adam” olarak nitelendirildi.
İlk şiir kitabı Zeyno’yu 1970 yılında yayımladı. Hiç unutmam Ankara’da adına “Zeyno Piknik”te etkinliği düzenlenmişti. Ne çok şiir okumuştuk o gün dostlarımızla. Albümümdeki o siyah beyaz fotoğraflar hâlâ albümümde gülümserler bana.
Aydın yazmayı sürdürdü; şiir, öykü, deneme, masal, biyografi, taşlama alanında çok sayıda kitaba imza attı.
Geçmiş yıllarda Cumhuriyet, Ulus, Milliyet, Akşam, Vatan, Demokrat İzmir, Tasvir, Yeni Tanin gibi gazetelerde, sanat-kültür dergilerinde siyasal, kültürel, sanatsal konularda yazıları yayımlandı. Son yıllarda özellikle taşlamalarıyla dikkat çekiyor.
Aydın Karasüleymanoğlu, “Uygarlığa Selam, İlkelliğe Devam” (*) kitabında yer alan dörtlüklerde “ülkemizin sosyal, kültürel” haritasını çıkarıyor. “Yolsuzluklara, haksızlıklara, halkı geri bırakan politikalara” vurgu yapıyor, yaşamda karşılaşılan her olguyu hem acıklı hem güldürücü özellikleriyle yorumluyor.
Yergileri, eleştirileri, gözlemleriyle sorunlara odaklanıyor; yağcılara, talancılara, hainlere taşlama şiirinin sert sözleriyle dokunuyor; emekçilerin, yoksulların, aydın, yurtsever insanların yanında duruyor.
Adı gibi aydın kimliğinin sorumluluğu ve bilinci içinde yüzlerce hatta binlerce taşlamalarını ustaca, olgunlukla iletiyor okuruna.
Bu kitaptan köşemin sınırları içinde birkaç dörtlüğü alabileceğim. Gönlüm isterdi ki daha çok dörtlüğüne, taşlamasına yer vereyim.
Haydi buyurun o zaman Aydın Karasüleymanoğlu’nun dörtlükler sofrasına.
Siyasetçiler için çok dizeleri var. Onlardan birisi:
“Yolları kapatan kardır tipidir/ Mercanın yuvası deniz gibidir/ Siyasinin halka her söylediği/ Sulara yazılan yazı gibidir.”
Dünyayı karıştıranlara da sözünü esirgemez, atışını yapar:
Yoksul ülkeleri önce karıştır/ Sonra silah almak için yarıştır/ Kasanı dolarla doldurunca da/ Yeniden sömürmek için barıştır.”
Sahteliğe prim veren utansın derken, bilmem utanır mı onlar?
Sit alanlarına villa yapıldı/ Yoksul derelerde sele kapıldı/ Bir kez olsun kafa yormadın halkım/ Güzelim bu ülke nasıl satıldı”
Sömürüye hep karşıdır; karşı koyan yurttaşın yanında yer alır:
Suskun kalan toplum topraktır taştır/ Ekonomik çıkar gizli savaştır/ Hırsıza çapsıza oy veren değil/ Sömürüye karşı koyan yurttaştır.
“Halkı kızdırmaya gelmez!” derken de Karasüleymanoğlu haklı elbet:
“Eldeki fırsatlar olunca heder/ Cahil siyasetçi boş sözler eder/ Halkla dalga geçen kral da olsa/ Tahtı da tacı da kesin kaybeder.”
Dünya ne zaman düzelir diye soranlara yanıtı hazır:
Herkes doğru yolda gittiği zaman/ İktidar baskısı yittiği zaman/ Dünya yaşanacak konuma gelir/ Küresel kavgalar bittiği zaman.”
Emeğin var olsun Aydın dostum.
İnsanca, özgürce, uygarca, sevgice, saygıca, barışça, umutça, aydınlıkça yaşanacak yeni yıllara…
(*) Aydın Karasüleymanoğlu, Dörtlükler, Payda Yayıncılık 2016, 224 sayfa