Kasım ayının ilk günü Türkiye Ziraat Odaları Birliği, Ekim ayı üretici market fiyatları, aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim ve tarımsal destekleme ödemeleri hakkındaki değerlendirmelerini kamuoyu ile paylaştı. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin yaptığı değerlendirmeye baktığımızda üretici ile market fiyatları arasındaki en fazla fark yüzde 253 ile maydanozda görülüyor. Maydanozu, yüzde 216 farkla elma, yüzde 212,5 ile marul, yüzde 170 ile limon, yüzde 163,3 ile havuç, yüzde 159 ile salatalık takip ediyor. Yani maydanoz 3.5 kat, elma 3.2 kat, marul 3.1 kat, limon 2.7 kat, havuç ve salatalık ise 2.6 kat fazlaya tüketiciye satıldı. Aradaki tüm bu farkın sebebi ise yine ulaşım maliyetleri ve diğer masraflar olarak karşımıza çıkıyor. Yani tarladan çıkan ürünler soframıza ulaşana kadar değerini katlıyor.

***

Ekim ayı market fiyatlarında 37 ürünün 31’inde fiyat artışı yaşanmış. Geriye kalan 6 ürünün ise fiyatı azalmış. Fiyatı en fazla artan ürün, yüzde 33.4 ile kabak olmuş. Kabağı sırayla; yüzde 30.6 ile salatalık, yüzde 29.3 ile kuru fasulye, yüzde 28.8 ile yeşil soğan, yüzde 26.7 ile kuru soğan, yüzde 23 ile kuru üzüm takip ediyor. Fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 10.2 ile sivri biber oluyor.

***

Ekim ayı üretici fiyatlarında 29 ürünün 21’inde fiyat artışı olurken, 4 ürünün fiyatının düştüğü 4 ürünün de fiyatında değişim yaşanmadığı gözlemlenmiş. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 74 ile yeşil soğanda görülmüş. Yeşil soğandaki fiyat artışını yüzde 41.5 ile domates, yüzde 35.4 ile ıspanak, yüzde 33 ile salatalık, yüzde 32.8 ile kabak, yüzde 22.5 ile limon, yüzde 20.6 ile maydanoz, yüzde 18.3 ile yeşil fasulye takip ediyor. Fiyatı en fazla düşen ürün ise yüzde 15.4 ile kuru incir oluyor.

***

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Ağustos ayında yayımladığı Girdi Fiyat Endeksi’nde yer alan tarım ürünleri üretici fiyat endeksi yüzde 142 olarak açıklanmıştı. Endeks Ağustos'ta bir önceki aya kıyasla yüzde 1.64, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 135.06, geçen yılın aralık ayına kıyasla yüzde 86.45 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 88.48 artığını duyurmuştu. Ana gruplarda, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksinde de yüzde 1.25, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksinde ise yüzde 4.81 artış gerçekleşmişti. TÜİK rakamlarında da görüleceği üzere üreticinin maliyetleri geçen yılın aynı ayına oranla katlanmış. Yani daha net bir şekilde açıklayacak olursak; tarlalardaki ürünlerden tutun da çiftliklerdeki hayvanların bakımına kadar tarımsal üretim aşamasındaki her adım üreticinin cebini yakıyor. Verilen emek, yapılan yatırımlar üreticinin kazancından daha fazla oluyor. Alt tarafı bir maydanozda bile üretici ile tüketici arasındaki farkın yüzde 253 olması açıkçası bugün yaşanan durumun vahametini gözler önüne seriyor. Tüketici bir maydanozu bile ucuza alamazken üretici de girdi maliyetleri altında emeğinin karşılığını alamıyor.

***

Kısaca özetleyecek olursam, açıklanan rakamlar çiftçilerin gelirlerinin düştüğünü tüketicinin de kazanamadığını gözler önüne seriyor. Üretici ile tüketici arasındaki makasın her geçen gün daha da açılması, her gün birimizin; adil, ulaşılabilir ve güvenli gıda tüketimi hakkını elinden alıyor. Tüm bu olumsuzluklar ortadayken ve cari açığımız yüzünden can çekişirken, tarım kadar önemli bir alanda hala harekete geçilmemesine ve ciddi bir sistem kurulmamasına inanın şaşırıyorum. Çünkü doğru ve tarafsız bir planlama ile bugün her vatandaşın sofrasında yağından peynirine, domatesinden biberine çeşit çeşit zenginlik ve bereketi taşımak mümkün olacaktır.