Büyük felaketin yaraları henüz çok taze, ancak hayat da devam ediyor. Enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken, önümüzde iki önemli aşama var. Birincisi depremzedeleri çadırlardan kurtarmak ve ikincisi de yeniden işe güce dönüp, hayat rutinini yakalamasını sağlamak. Bu anlamda başta Kahramanmaraş ve Hatay olmak üzere 11 ilde ekonomik yıkım da çok büyük boyutlarda… Dolayısıyla depremzede için yeniden işe dönmek ve hayat rutinini yakalamak öyle hemen mümkün olmayacak.

***

Yıkılan binlerce işyerinin enkazı kaldırılacak, yine öncelik konutlarda olmak üzere yeni yapılar için yerler belirlenip, inşaatlar başlanacak. İnşaatlar bitince de enkaz altında kalan makine ve ekipmanlar yeniden tedarik edilecek, bunları çalıştırmak için de elbette işletme sermayesi bulunacak vs… Zor da olsa, zaman da alsa elbette bunlar yapılmalı ve yapılacak.

Ancak CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in de işaret ettiği bir konu var. O da tarımsal üretim... Zira en az yatırımı gerektiren ve iş hayatına yeniden dönüşü en hızlı temin edebilecek olan sektör tarım. Malum, bölge ülkemizin tarımsal üretiminin yüzde 20’sine yakınını karşılıyordu. Hem pandeminin gıda arzında neden olduğu krizin daha da derinleşmemesi hem de depremzedelerin yerinde-yurdunda kalarak hayata hızlıca tutunması için bu alanın teşviklerle çok hızlı bir şekilde ayağa kaldırılması gerekiyor. Deprem bölgesine dönüş tarım ile sağlanabilir. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer de yakın zamanda bir açıklama yaparak, depremin etkilediği 10 ildeki bitkisel üretimin, ülke genelindeki üretimin yüzde 20’sine tekabül ettiğini hatırlattı ve depremzede çiftçiye gübre, ilaç ve mazot desteği sınırlı değil, üretim verimliliğini sağlayacak biçimde yapılması gerektiğine vurgu yaptı.

***

Depremde vefat eden ya da bölgeyi terk etmek zorunda kalan depremzede üreticilerin ekili arazilerinin de bakımının yapılması için planlama yapılması gerektiğine işaret eden Gürer, aksi takdirde bitkisel üretimde yaşanacak sorunun, tüm ülke genelinde sıkıntılara yol açabileceğini söyledi. Bölge o kadar büyük bir felaketle sarsıldı ki, neresine bakarsanız büyük dramlarla karşılaşıyorsunuz. Mesela bölgede bir çok ekili arazinin sahipleri bugün artık hayatta değil. Bir yandan bu çiftçilerden kalan yakınlarının da olumsuz etkilenmemesi ve hayata yeniden tutunması için diğer yandan ülkenin ihtiyaç duyduğu tarımsal üretim için bu ekili arazilere de sahip çıkılması, gübrelenmesi, ilaçlanması ve hasada kadar bakılması gerekiyor. Tabi depremden sağ kurtulan çok sayıda üretici de daha güvenli gördüğü illere göç etti. Bu durum bölgedeki üretim krizini daha da büyüttü.

***

CHP’li Gürer’in de dikkat çektiği gibi hem hayatlarını kaybeden depremzede üreticilerin hem de evini tarlasını terk edip başka illere gitmek zorunda kalanların ekili arazilerinde bir planlama yapılarak, bu arazilerdeki üretimin devamının sağlanması gerekiyor. Ancak uzun vadede bölgeyi terk eden üreticilerin yaşam koşulları iyileştirilerek bölgeye ve üretime yeniden dönmesinin sağlanması da şart. Ancak tüm bunların standart tarımsal desteklerle sağlanamayacağını da hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla bölgeye özgü yeni bir teşvik paketi ile üreticinin kendi bölgesinde kalması, orada güven içinde yaşaması, ihtiyaçlarının karşılanması ve yine üretimini sürdürecek tüm imkanlara kavuşturulması büyük önem arz ediyor.

Yazımın başında da belirttiğim gibi o denli büyük bir felaketle karşı karşıyayız ki, hayatın hangi alanına elimizi atsak, büyük bir enkaz ve büyük bir acı ile karşılaşıyoruz.

Ancak, milletçe elbirliği yaparak ve devletin de imkanlarını en iyi şekilde kullanarak, bu büyük yükün altından kalkmalıyız, kalkacak gücümüz de var.