Sokağa,çarşı,pazara bir çıkın.Yüzleri gülmeyen,yarınlarının geleceğinden
umutsuz,yaşama savaşı veren,sorunları her geçen gün artan,bunların arayışı içersinde
olan insanların yakınmaları ile karşılaşacaksınız.Tüm bunları bir tek kelime ile
ifade ediyorlar.”BIKTIK”.
Öncelik sıralaması kişilere göre değişiklik göstermesine karşı genelde
bıkkınlık getirilen olayları şöyle sıralamak olası.
Atatürk ve Cumhuriyet ilkelerine karşı açılan savaş.Yargı bağımsızlığının ortadan kalkması.TBMM nin işlevinin etkinsizleştirilmesi,totaliter
bir rejimi oluşturma çabaları.Can güvenliğinin ortan kalkması.Her gün gelen zamlar,
hayat pahalılığı.Vergi adaletsizliği.Liyakatsiz yöneticiler.Uluslararası suç örgütlerinin
etkin olabilmek için ülkeyi savaş arenasına döndürmesi,insan,uyuşturucu,silah
kaçakçılığının Güney Amerika ülkelerini aratır hale gelinmesi.Tarikatların başta eğitim,
sağlık,sosyal yaşam alanlarında etkin olmalarını sağlayan uygulamalar.Kadın cinayetleri.
Belirli kişilere rant sağlayabilmek için doğa katliamları,orman yangınlarına karşı pasif
bir anlayışın egemen olması.Kendilerine gazeteci diye adlandıran bir takım kişilerin yazdığı makalelerle belli bir siyasi anlayışın sözcülüğünü yapmaları. Keza tv’lerde “moderatör” olarak geçinen kişilerin kariyerlerinin dışında her konuya “maydanoz” olarak bilici kesilen sayılı belirli kişilerin katıldıkları açık oturumlardan.Ötekileştirme “dili” ile siyasal ,etnik,mezhepsel bir ayrımcılık
ortamının yaratılması.Vizyonsuz bir dış politika anlayışı ile Sevr anlaşmasını Türkiye’ye
dayatan egemen güçlerin bugün Orta Doğu da “çizmek” istedikleri yeni sınır anlayışı
karşısında etkisiz kalması.Yalan,dolan,verilen sözlerin tutulmaması.
Halkın “BIKTIK” dedikleri konulardan bir kısmı bunlar.Bu sorunların yarattığı
“ÇÖKÜŞ” ortamı ile Türkiye’yi düzlüğe çıkartmak olası değildir.Birlik ve beraberliği
sağlayacak yeni bir anlayış ,söylem ve vizyon gerekiyor…