An bu andır, yaşanan bu anın içindedir desek, geçmişin işi bitmiştir, gelecek ise bilinmeyendir diye söylensek de insanoğlu anıları anlatma, paylaşma gereği duymaz mı hiç? Sildim attım diyenlere bir şey diyemem elbet. Ne ki ben anılardan kopamıyorum dostlar. Yıllar geçince, yaşlar katlanınca, o genç günlerden bir şeyler bulup çıkarıyorum, anıyorum, anlatıyorum.
Şimdi 2002 yılı başlarına gitsem, Mavisel Yener, Fergun Özelli, Ahmet Günbaş, Yunus Bekir Yurdakul’un us ve gönül birliği ile Dumansızlar’ı oluşturduğu tarihe…
Dumansızlar, bir dernek değil, sendika değil, gönüllülük bağlamında bir buluşmanın ortak adı.
Şair Hidayet Karakuş, topluluğun adının “Dumansızlar” olmasını önermiş. Kabul görmüş. Yazar Hayri Yetik bu buluşmaları “sesli dergi” diye nitelemiş.
Dumansızlar, kurulduğu günden bu yana iki haftada bir cumartesi günleri kitabevlerinde, sanatevleride, kültür sanat merkezlerinde, kafelerde toplanır. Arada İzmir dışına da çıktığı olmuştur.
İnsan sıcaklığını, sanat ve yazın dostluğunu, sevgiyi, vefayı, hoşgörüyü, amaçlayan bu topluluğun ödentisi, parasal alışverişi yok. Kavgadan, gürültüden uzak. Şiir baştacıdır. Yeni çıkan kitaplar üzerine konuşulur, alıntılar yapılır. Gündeme dair bilgiler paylaşılır.
Aydınlanmadan, çağdaş düşünce ve duruştan, evrensel duyarlılık ve eylemden yanadırlar. Gericiliğe, yozluğa, aymazlığa karşıdırlar.
Yıllar sonra bu toplantılardan birine katılan değerli eğitimci ve yazar Fehmi Salık’ın sanal ortamda paylaştığı gibi, “Hasetten, kinden, çıkardan, gıybetten uzak; öykünün, romanın, yontunun, şiirin tezgahından geçmiş; duyguyu, düşünceyi, hoşgörüyü, sevgiyi paylaşan; ırk, dil, mezhep, renk, cinsiyet ayrımı gözetmeyen; üretkenliği, emeği, sanatı baştacı eden; baskıyı, işkenceyi, zulmü dehleyen bir grup…”tur Dumansızlar.
Bunca yıl aksamadan süren Dumansızlar’ın yitirdiği değerler de oldu. Ressam Ali Fuat İçsel, şair Atılay Arsan, şair-yazar Dinçer Sezgin, şiir emekçisi Ramazan Çetikli, öykücü, romancı Turgut Erbek ve Sezer Odabaşıoğlu, şair Baha Önem, şair Abdullah Neyzar Karahan. Onları da unutmaz Dumansızlar; anıları çoğaltılır.
Dumansızlar’ın yönlendiricisi, sunucusu Yunus Bekir Yurdakul’dur. Yokluğunda Ahmet Günbaş üstlenir bu görevi.
Başladığından beri sıklıkla giderim Dumansız Buluşmalar’a. Katılanları saysam, sayfalar yetmez; ama aklıma geliverenleri saymasam da olmaz.
Erdoğan Aytekin, Mavisel Yener, Mukadder Özakman, Ayhan Altay, Mevlüt Kaplan, Zeki Büyüktanır, Bahri Karaduman, Mehmet Mümtaz Tuzcu, Atila Er, Ayhan Çıkın, Işıltan Uşaklıgil, Hayri Yetik, Zübeyde Seven Turan, Mehmet Sadık Kırımlı, Nevin Konuk, Hülya Deniz Ünal, Durmuş Taşdemir, Ali İşçimen, Vicdan ve Hasan Efe, Okan Yüksel, Nail Uyar, Selçuk Oğuz, Selami Şimşek, Mehmet Genç, Mehmet Rayman, Eşref Karadağ, Saime Bircan Sak, Mehmet Büyükçelik, Osman Akbaşak, Hayri Oğuz, Talat Aydilek, İlhan Soytürk, Emel Kayın, Eşref Karadağ, Ruhtan Yazıcı, Nüket Hürmeriç, Mustafa Gökçek.
Yıllar önce Ali Gençli’nin sözlerini yazdığı, Işıltan Uşaklıgil’in hicaz makamında bestelediği bir de şarkıları var Dumansızlar’ın. Sözlerini paylaşalım:
Bir soluktur Dumansızlar / Sevgilerle yaklaşılır / Bir araya gelir dostlar / Güzellikler paylaşılır //
Üretirler, yaşatırlar / Paylaşarak çoğalırlar / Dumansızlar, Dumansızlar / İlmek ilmek örülünce / Yıllara sığmaz dostluklar / Dumansızlar, Dumansızlar//
Yürekleri aydınlatan / Üretmektir, paylaşmaktır / Paylaşarak çoğalmaktır / Bunun adı yaşamaktır.

Dumansızlar’ın, insan sıcaklığını hiç yitirmeden daha nice yıllar sürmesini diliyorum.