İlkler şehri İzmir, Tunç Soyer gibi başkanlar ve de onların Büyük Millet Meclisi’ndeki güçlü vekilleri ile Cumhuriyet’in 100’üncü yılına inançla ve de halkı arkasına alarak emin adımlarla yürüyor…

Ocak ayının sonuna yaklaşırken güneşli bir İzmir sabahında Türkiye’min nabzını tutmaya çalıştım…
Kış ortasındaki bu bahar havasında siyasetin nedense soğuk yüzü ve de sokakta bile edilmeyecek ölçüsüz hakaretleri siyasetin ve de sade vatandaşların nabız atışlarını hayli yükseltmiş gibiydi!
Özellikle AK Parti Hükümeti Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek Saray’da, gerekse çeşitli açılışlarda  yaptığı konuşmalarında günün öneminden çok muhtemelen sık sık saatine bakarak sanki “Siyasette saatimi seçime göre kurdum ha!” der gibiydi! Yani 14 Mayıs’ı işaret ettiğini Cumhur İttifakı’nın ikinci takipçisi, ortağı sayın Bahçeli’nin yorumlarından çıkarıyorduk! Bilhassa 6’lı Masa’ya karşı atılan bu ses bombaları (!) belki kulaklarımı sağır ettiğinden mi olacak (!) hakaret içeren sözleri de pek duymadığımı parantez içinde ifade etmek isterim!
Siyasette saatlerin seçime kurulduğu şu dönemde tabii ki, liderlerin ve parti sözcülerinin çeşitli TV  kanallarına çıkıp söylediklerini vatandaş da takibe aldı… Bu yayınlarda tabii ki geçmiş günlerde verilen sözlerin yerine getirilip getirilmediği de özellikle seçmen kitlesinin sandığa atacağı tercihlerde önemli rol oynayacaktır…,
* * *
Değerli ve de dikkatli okurlarım, benim sık sık “Sorular… Sorular… Sorular…” diye soru- cevaplı yazılarımı takibe almışlar ki, siyasilerin geçmişte söyledikleri ile bugün söylediklerini bana göndererek tercüme etmemi (!) istiyorlar! Özellikle Bahçeli’nin 2010’da “Tek başına iktidar” sözünü bugüne uyarlayıp Erdoğan’ın şemsiyesi altında tekrar iktidar olup olamayacağını da dudak bükerek soruyorlar…
Bazen soruların, cevaplarından daha önemli olduğuna inanıyorum. Tıpkı yazar Andrew Sobel’in dediği gibi “İyi sorular, kolay cevaplardan daha güçlüdür.”
İşte okurlarımın bu güçlü  sorusuna sanırım TV ekranlarından çeşitli yorumlarla cevap verilmiş oldu…
Önce hatırlayalım; Bahçeli 2010 seçimlerinde “iktidar hesabı” yaparken ne demişti?
Tek Başına İktidar…
Tuttu mu? Tutmadı…
Şimdi seçmenlerine ne diyor?
“İlkokuldan 5 arkadaşını bulacaksın… Ortaokuldan 5 arkadaşını bulacaksın… Sandığa götüreceksin…”
AK Parti’nin Cumhur İttifakı’ndaki ortağı olarak her fırsatta 6’lı Masa’ya laf gönderen sayın Bahçeli’nin muhalefete göre 6-5 = 1 eksiği var… Yani Cumhurbaşkanı adayının Erdoğan olduğunu belirten Bahçeli, bu açığı nasıl kapatır? Bunu bilmek için ancak sayın Nebati’den yeni formüller alması gerekir mi? Bilemem!
* * * 
Batıya açılan penceremiz İzmir’in dağlarında çiçekler açar… Hele Karaburun topraklarında açan nergis çiçeklerinin kokusu da bir başkadır…
Bugünlerde yandaşlara dağıtılan servetin pis kokuları burun direklerimizi sızlatmaya devam ediyor.
Ama Batıya açılan Türkiye’nin mis kokulu Penceresi İzmir’de belediye hizmetleri hız kesmeden devam ediyor.
Öncelikli olarak şehrin Kuzey-Güney aksı ile Doğu-Batı aksı arasındaki ilçe, kasaba, köy ve sanayi sitelerine üretken İzmir halkını ulaştırmak için metro istasyonlarının, tramvay ve de şehir hattı vapurlarının sayısı da artıyor.
“Halka hizmet, Hakka hizmettir” düşüncesi ile yapılan bu övünülecek hizmetlerin bedeli 8 milyar 136 bin lira… Peki devletten, daha doğrusu Cumhurbaşkanlığı’nca ayrılan miktar ne kadarmış? Ben de yeni öğrendim, 3 bin lira imiş!
6 elektrikli feribot alınıyor… Metro hattı istasyonları Otobüs Terminali ile Buca arasında artan yolcu sayısına hizmet verecek. Ama bütçeden 3 bin liracık ayrılmış! Bunları İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in önceki gün FOX TV ekranlarına çıkarak bütün Türkiye’ye hitaben yaptığı konuşmasından eş zamanlı olarak öğrendik…
Sahi, siyasetteki milyarlık lüks araba sefası yapılırken, bizim İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, görevine hangi saltanat kayığı veya arabaları gidiyormuş biliyor musunuz?
Kendi bisikleti ile! Yetti artık.
Eh! Tabii ki, İzmir Milletvekilimiz ve değerli meslektaşım Atila Sertel de, Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu’nun sloganı ile vatandaşlara ve seçmenlere şöyle seslendi: “Geliyor, gelmekte olan…”
Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Tunç Soyer, milleti sünger gibi emen vurguncu, fırsatçı hırsızların yaptıklarına karşılık, şehirde ilk kez uygulanacak “Sünger Kent  İzmir” projesini tanıttı.Sünger Kent Projesi, yağmur bahçeleri, biyolojik hendekler, geçirimli yollar, yer üstü  depolarını kapsıyor…
İlkler şehri İzmir, Tunç Soyer gibi başkanlar ve de onların Büyük Millet Meclisi’ndeki güçlü vekilleri ile Cumhuriyet’in 100’üncü yılına inançla ve de halkı arkasına alarak emin adımlarla yürüyor…
Evet İzmir, dağlarında çiçekler, nergisler ve de ileri ülkelerle yarışacak projelerle hazırlanıyor…