Akşener’in Cumhur İttifakı’nın karşısındaki muhalefete karşı ‘cinayet’ tasarladığını yazmıştım, geçen hafta.

Akşener harekete geçerek, öyle adaylar açıkladı ki hedefin kazanma değil, CHP’ye kaybettirme olduğu son derece açık; tüm adaylar Cumhur İttifakı’ndan değil, CHP’den oy çalacak nitelikte. ‘Taammüden (bilerek) cinayet’ mi yoksa ‘intihar’ mı? Belki her ikisi de…

Bazı adayların haberlerinin bile olmaması, mutsuz ve heyecansız görüntüler, cinayetin aceleyle tasarlandığının kanıtları. Akşener sürekli sırtından bıçaklandığını söylüyor, ama en yakınındaki donanımlı siyasetçileri, düşük oy alacaklarını bile bile, yıllardır birlikte çalıştıkları CHP’li adayların kaybetmeleri için sahaya sürüyor ve onları sırtlarından bıçaklıyor!

Buğra Kavuncu’ya sürpriz yaparak ‘İstanbul adayı’ ilan etmesinin ardından, ‘Bir gıcıklık daha yapayım’ sözleriyle ‘Balıkesir adayı’ olarak açıkladığı, orada bile bulunmayan Dr. Turhan Çömez’in günlerdir sessiz kalmış olması, dikkate değer. Kavuncu ve Çömez aynı kapta değerlendirilmemeli. Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın İYİ Parti’den ayrılırken dile getirdiği iddialar nedeniyle, Kavuncu konusunda ciddi şüphelerim var; FETÖ’nün Ergenekon kumpasındaki hedeflerinden Çömez’e ise güvenim tam. FETÖ’den söz açmışken, ‘Akşener bu gıcıklıkları neden yapıyor?’ ve ‘Neden Cumhur İttifakı’na dolaylı destek veriyor?’ sorularına yanıt arayalım.

HHH

Yakın geçmişte kaybettiğimiz ülkücü eski bakanlardan Yaşar Okuyan, Akşener’in 6’lı Masa’dan kalktığı Mart ayında, Akşener ile ilgili belgeleri içeren bir dosyayı önceden Kılıçdaroğlu’na verdiğini dile getirmiş, “Dosyayı Kılıçdaroğlu kullanmayacak, ben kullanacağım” diye eklemişti. Bu dosya bugüne dek açılmadı, umarım ortaya çıkar.

Akşener’in Türkçe Olimpiyatları’nda 3 dakika boyunca Fethullah Gülen’e övgüler düzüşünü ve “12 Eylül öncesi farklı gruplar arasında Gülen’in sağladığı hoşgörü olsaydı, ölümler yaşanmazdı” ifadelerini içeren röportajını Youtube’da izlemiş olabilirsiniz. Akşener hakkında FETÖ bağlantısı iddiası ile açılan ve 7 yıl süren davanın Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasından iki buçuk ay sonra takipsizlik ile sonuçlanması da düşündürücü.

Bu sürecin sonunda İYİ Parti’nin zayıflayarak, İP’e dönüşmesi, oylarının Zafer Partisi ve CHP’ye kayması kaçınılmaz. Dr. Turhan Çömez ve Prof. Dr. Ümit Özlale gibi değerli insanlar adaylıktan çekilebilir, hatta partiden istifa edebilirler. CHP ve Zafer Partisi yakınlaşması da sürpriz olmaz.

İzmir Büyükşehir adaylığında ipi bakalım Soyer mi yoksa Tugay mı göğüsleyecek? Hatay’da CHP’li Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın kazanabilmesi için Defne’de Dr. Cüneyt Cuzdan gibi Alevi ve sol kesimi kucaklayacak adayları yanına alması gerek. Çankaya’ya da Ömer Faruk Eminağaoğlu yakışır. Ayvalık ve Burhaniye’de yeniden aday gösterilen Mesut Ergin ve Ali Kemal Deveciler Başkanlara başarılar dilerim.