9 Temmuz 2021 tarihinde Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair kanun kabul edildi. Eksikler çoktu ama yeni düzenleme özellikle sahipli ve sahipsiz hayvanları öldüren, tecavüz ve işkence edenlere hapis cezasının önünü açtığı için ve artık bu suçlar Kabahat Kanunu çerçevesinde değil TCK kapsamında değerlendirileceği için ben dahil birçok hayvansever gelişmeyi olumlu bulmuştuk. Tereddütlerimiz vardı tabii ki. Mesela hayvanlara karşı işlenen suçlara getirilen alt ceza sınırı son derece yetersizdi.

Kanuna göre bir ev hayvanını veya evcil hayvanı;

·      Kasten öldüren kişi 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak,

·      Cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak,

·      İşkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak,

·      Dövüştüren kişi 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacaktı.

Yani özetle cezalar alt sınırdan verilirse suçlular hapisten paçayı kurtarabilirdi.

Ve öyle de oldu. 1.5 yılda gelinen noktada hayvanlara karşı işlenen suçların TCK kapsamına alınmasının birkaç istisna dışında pek de bir şeyi değiştirmediğini üzülerek gördük.

**

Geçen hafta üst üste iki mahkeme kararı ile yine sinirlerimiz tavan yaptı, adalete olan inancımız bir kez daha yerle bir oldu! Ne Seferihisar’da kulübesinde yakılarak öldürülen sahipli köpek Şila için, ne de Konya Barınağı’nda dövülerek öldürülen sahipsiz can için adalet yerini buldu. Şila’yı, kaçamayacağı kapalı bir ortamda yakarak katleden kişi “iyi hal” indirimi ile 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Konya’daki barınakta bakımından sorumlu olduğu köpeği kafasına kürekle vura vura öldüren kişi ile ona yardım eden kişi de “pişmanlık” duydukları için cezaları 1 yıl 3'er aya indirildi ve hükmün açıklanması geri bırakıldı.

Özetle; kimse hapis yatmayacak. Ödül gibi cezalar bunlar. Bir canlıyı yakarak, acılar içinde kıvrandırarak öldüren kişi nasıl iyi hal indirimi alabiliyor? Ve kürekle bir canlının kafasını ezmek ve sonra “pardon pişmanım” demek yeterli mi hapis cezasından yırtmaya?

Son bir soru: Madem hayvanlara karşı işlenen korkunç suçlarda sonuç aynı kalacaktı, neden yasayı değiştirmek için zahmet ettiniz?

 ALSANCAK’A KÖPEK PARKI TALEBİ

Alsancak’ta yaşayan köpek sahibi bir okurum bana ulaştı. Maalesef köpeği, bir sokak köpeği tarafından saldırıya uğramış. Kritik durum atlatılmış ancak köpeği halen iyileşme sürecini tamamlamamış. Son dönemde Alsancak bölgesinde sokak köpeği nüfusunun inanılmaz arttığını belirten okurum, kısırlaştırma ve sahiplenmeler acilen artırılamazsa durumun kontrol edilemez boyutlara ulaşacağı endişesini aktardı. Maalesef konu dönüp dolaşıp ekonomiye dayanıyor. Geçen hafta “Enflasyon patileri de vurdu” başlıklı yazımda da gündeme getirmeye çalıştığım gibi; mama fiyatlarındaki artış, yüksek veteriner ücretleri ve son olarak zorunlu çip uygulaması derken maddi gücü artık yetmeyen hayvan sahipleri kedilerini köpeklerini sokağa bırakıyor. Bu da sokak hayvanı popülasyonunun artması demek. Sadece Alsancak değil, tüm İzmir genelinde benzer bir durum söz konusu. Sokağa terkler çoğaldı. Sahiplenme azaldı. Kısırlaştırma için acil harekete geçilmesi şart! Okurum bir de Alsancak’taki köpek sahipleri adına park taleplerini iletti. Fuarda yapılan köpek parkının küçük ve son derece yetersiz olduğunu dile getirerek, köpeklerin koşup enerji atabileceği kadar geniş alana sahip, kapısı olan, güvenli köpek parkları istediklerini belirtiyor. Biz de bu talebi Konak Belediyesi’ne 'Can Dostlar' sayfasından iletmiş olalım.

DÜNYADAN BİHABER

2022 tek boynuzlu gergedanlar için zafer yılı oldu

Tek boynuzlu hint gergedanı Dünya üzerinde sadece Nepal’deki Chitwan Milli Parkı ve Hindistan'daki Kaziranga Milli Parkı ve Manas Milli Parkı’nda bulunuyor. Vahşi doğada yaklaşık 3 bin 600 Hint gergedanının kaldığı tahmin ediliyor. Nesli tükenmekte olan Hint gergedanı, Asya'da yaşayan en büyük gergedan türü olarak biliniyor. Bu nadide hayvan eskiden Himalaya Dağları'nın çevresinde ve Hindistan’ın Assam bölgesinde çok geniş bir alanda yaşardı. Ancak kaçak avcılık nedeniyle 1900’lerin başında Assam’da sadece 12 gergedan kalmıştı. O günden bu yana alınan önlemler işe yaradı. 2022 Hint gergedanı için zafer yılı olarak tarihe geçti. IFAW ve Hindistan Yaban Hayatı Vakfı’nın (WTI) açıkladığı bilgiye göre 45 yıldır ilk kez 2022'de Hindistan'ın Assam eyaletinde tek bir gergedan bile avlanmadı. Assam’ın bugün yaklaşık 2 bin 900 ile dünyanın en büyük tek boynuzlu gergedan nüfusuna ev sahipliği yaptığını ve koruma çalışmaları sayesinde kuzeydoğu Hindistan'da türün popülasyonunun ikiye katlandığını açıklayan yetkililer, “Bu inanılmaz başarı, bir türün geleceğini nasıl iyileştirebileceğimiz konusunda dünya çapında bir örnek teşkil ediyor” dedi.

****

BİZİM GEZEGEN

 

‘Kış neden gelmiyor’ diye soranlara WWF’den yanıt

Kış hiç gelmeyecek galiba...

Ocak ayında bu kadar sıcak olur mu?

Bu yıl toplasan 1 ay kış görmedik!

Yağmura hasret kaldık.

Son yıllarda herkesin kış mevsiminde konuştuğu ortak konu; mevsimlerdeki değişim. “Eskisi gibi kışlar neden artık yaşanmıyor” sorusunun cevabını WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) şöyle vermiş: “Kış gelmiyor, iklim krizinin beraberinde getirdiği aşırı sıcak hava dalgaları halk sağlığını da tehdit ediyor. Tarihte kaydedilen en sıcak 10 yıl 2010’dan günümüze kadar olan süreçte gözlemlendi. Bu durum kuşkusuz iklim değişikliğinin bir sonucu ve göstergesi... Yerküre insan faaliyetleri sonucu son 2000 yılda görülmemiş bir oranda ısındı. Atmosferdeki sera gazı birikimi tarihte görülmemiş seviyelere ulaştı. Deniz seviyelerindeki küresel ortalama yükseliş, 1900'den bu yana, son 3000 yıldaki herhangi bir zamandan daha hızlı artış gösterdi. İklim krizinde geri dönülmez bir noktaya doğru gidiyoruz ve biz 1.1 °C’yi geçtik bile! Bilim insanlarının (IPCC) ortaya koyduğu değerlendirmeler, iklim krizini kontrol altına alabilmek için küresel ortalama sıcaklık artışını sanayileşme öncesi döneme kıyasla 1.5 °C’de sınırlandırmamız gerektiğini gösteriyor. Sıcaklığı 1.5 °C sınırında tutmak, gezegenimizi ve geleceğimizi korumak #BirlikteMümkün.”

****

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

“Bizim eski inancımıza göre, toprakta büyümüş olanı oradan söküp almak yanlıştı. Onlar kesilebilirdi ama sökülemezdi. Bizler, ağaçların ve çimenlerin ruhu olduğunu kabul ederiz. İyi bir Kızılderili ne zaman onlardan bir kısmını kesecek olsa, çok kederlenir, ihtiyacı nedeniyle kestiği için, dua edip af dilerdi.” Tahta Bacak, Cheyenne Kabilesi