Tevfik Fikret, Servet-i Fünun edebiyatı öncülerinden olan yurtsever bir edebiyatçı ve filozoftur.

İkinci Abdülhamid’in baskılarının en yoğun olduğu 2. Meşrutiyet öncesinde ‘gözü kara’ şiirler yazmış, bu özelliği ile kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’e esin kaynağı olmuştur.
O baskı döneminde yazdığı SİS adlı şiir, unutulmazlar arasına girmiştir. 
Tevfik Fikret bu şiiri yazarken İstanbul’u bir kişi gibi düşünmüş ve karşısına geçerek tüm eleştirilerini yapmıştır.

YAŞASAYDI AYNI ŞİİRİ YAZARDI

Ülkemiz ne zaman karanlık zihniyetlerin egemenliğinde, geri dönüşü zor bir yola girse, aklıma Tevfik Fikret ve onun SİS şiiri gelir:
Baskı döneminin İstanbul’una karşı yazılmış gibi görünse de, aslında Abdülhamid’in sarayına karşı yazıldığı belli olan bu şiiri bugünkü SARAY’a karşı da uyarlayabilirsiniz!
“Sarmış ufuklarını senin yine inatçı bir duman…
Ey köhne Bizans, ey koca büyüleyici bunak
Sanki bir hain el, daha sen şehir olarak kuruluyorken,
lanetin zehirli suyunu yapına katmış gibi!
Zerrelerinde hep riyakarlığın pislikleri dalgalanır…
Ey debdebeler, tantanalar, şanlar, alaylar
Ey basık tavanlı medreseler, MAHKEMECİKLER…
Ey türbeler… sessiz ve sedasız yatan dedeler!...
Ey, ancak masalların tanıdığı bir hatıra: NAMUS
Ey adamı ikbal kıblesine götüren yol: AYAK ÖPME YOLU
Ey BİR ADAMI korumak için…. KANUN MASALI
Ey tutulmayan vaatler, ey SONSUZ YALAN
Ey işitilmek korkusuyla KİLİTLENMİŞ AĞIZLAR
Ey KILIÇ ve KALEM, ey İKİ SİYASİ MAHKÜM…”
VE MEŞRUTİYET’İN UMUTLU AYDINLIĞI

Şiir uzun ve her satırında bugünü anımsatan şeyler var!
Aynı Fikret, Meşrutiyet aydınlığına kavuşunca, önce Millet Şarkısı adlı marşı yazmış, ardından yazdığı Rücu (Geri Alış) şiirinde ise SİS’te söylediklerini; “Hayır, hayır bu lanetler sana değil” diyerek geri almış!
Bütün çektiklerini unutturmuş ona Meşrutiyet’ten beklediği özgürlük ve aydınlık umudu!

VE NAMIK KEMAL 

Çok insanımız var ülkemizin mutluluğu ve aydınlığı için kendisini feda eden ve edecek olan! Onların duygularını, Namık Kemal ne güzel anlatır, Magosa sürgününde yazdığı şiirde;
“Bütün feryadımız, halkın çektiği acı yüzündendir!
Kendi derdim vallahi aklıma gelmez!”
Tevfik Fikret’in ruhunu karartan İkinci Abdülhamit’in şiddet dönemi, İkinci Meşrutiyet ile yerini umudun aydınlığına bıraktı ama biz, üstümüze çöken karanlığı yırtabilecek miyiz, bilmiyoruz.
Belli ki, bundan sonra Tevfik Fikret’lerin ve Namık Kemal’lerin adını çok anacağız…
Ve de halkın dertlerini kendi derdinin üzerinde tutanlar, çok çile çekecekler…