Sanıyorum bu sözcüğü en çok spor özellikle de futbol alanında kullanıyor-duyuyoruz. Ama seçimler yaklaştığında transfer sözcüğü siyasetin de gündemi olabiliyor. Yine önemli bir seçimin öncesindeyiz. “Sayılı gün çabuk geçer” derler ya, biz de yeni seçimi bekliyoruz.

Bu nedenle de yeni siyasi çıkışlar, gelişler-gidişler bundan sonra da gündemimizi işgal edecek.

Kendisinden 5-10 çocuk beklenen Teğmen M. Ali Çelebi’den başlayalım. CHP listesinden bizim de oylarımızı alarak parlamentoya gitti. Memleket Partisi “Beyaz Türk” Çelebi’ye öyle önemli bir görev verdi ki onu da hazmedemedi. En sonunda AKP’ye transfer oldu.

Bunu yaparken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için yıllardır AKP’li olanlardan daha önemli ve güzel sözler söyledi.

CHP’nin üyesi-seçmeni sosyal medyayı ayağa kaldırdı. Bence haklı olabilirler ama sorunun özüne baktığınızda çok haklı değiller. CHP’nin işlettiği parti içi sistematik daha çok M. Ali Çelebi’ler yaratır.

FAKIBABA FAKTÖRÜ

Urfa’da bir marka olan Dr. Eşref Fakıbaba’nın istifası da önümüzdeki seçimler için önemli bir sinyal olabilir. Fakıbaba bağımsız milletvekili adayı olsa bile seçilebilecek bir isim gibi. Ama bu istifanın neden daha önce yapılmadığı ise önemli. İYİ Parti’nin hamlelerinin gelmeye başladığını söyleyebiliriz. Bu transferin yakında gerçekleşebileceği görülüyor.

Erzincan’da eski belediye başkanı İYİ Parti’ye geçti. Buna benzer geçişleri bekliyoruz açıkçası. Çünkü merkez sağ kendisine yeni bir alan açıyor. O da İYİ Parti. Muhafazakar ama “Dinci” olmayan bir zeminin büyüdüğünü hepimiz gözlemliyoruz. Meral Akşener’in de “Herkese iki anahtar” dolandırıcılığı yapmadan siyasette iyi bir çıkış yakaladığı, halka sıcak geldiği çok net.

BUGÜN DEĞİL

AKP’nin bundan sonra yeni kayıplar vereceği iddia ediliyor. Bu doğru olabilir ama henüz değil. Hükümetle-devletle işlerini yürütenlerin bu iktidarın varlığına ihtiyacı hala sürüyor. Bu nedenle de asıl çözülme iktidarın seçim kaybetmesi halinde başlayacak. Bu sürecin “Uçurumdan yuvarlanma” biçiminde gerçekleşeceğini siyaseti bilenler çok iyi anlayacaklardır.

Bugün eğer çok karizmatik bir kişiliği ile merkez sağı forse eden Turgut Özal’ın ANAP’ı nasıl sıfır durumunda ise, AKP’nin iktidardan düşmesi sonrası da merkez sağın muhafazakarların başka adreslere kaçacağını düşünebiliriz. Siyaset yapanlar arasında ilk transfer olanlar her zaman avantajlıdır. Örneğin M. Ali Çelebi, iktidar düşse bile milletvekili olarak yine bizimle olabilir. Ama o süreçte hangi partiye gider onu bilemem.