Tıpkı bir piknikte yemek yerken etrafınızı saran sinekler gibi, tıpkı bir kır yürüyüşünde size saldıran arılar gibi, trafikte vızır vızır, sağınızdan solunuzdan hiçbir işaret vermeden, hiçbir uyarıda bulunmadan gelip geçen, bazen geçemeyip aracınızın aynasına, kapısına çarpan, ne yeşil ne kırmızı dinlemeden kendi kuralları ile ‘motosiklet kullanan bir garip motosiklet sürücüsü türü’nden bahsediyorum.

Bunları ayrı bir tür olarak nitelendiriyorum zira, pek çok motosiklet tutkunu arkadaşım var. Zaman zaman onlarla birlikte aktivitelerine de katılıyorum. Onların tamamı trafik kurallarına uyma konusunda son derece hassas, motorunu emniyetli sürüş kurallarının tamamına uygun hareket ederek kullanan bilinçli sürücüler.

Bütün araç kullananların ortak şikayeti haline geldi artık bu ‘teslimatçı/kurye’lerin trafikteki kural tanımaz, herkesin sürüşünü riske eden motosiklet kullanımları.

Sağda durmuşum, dörtlülerimi yakmışım inip bir şeyler alacağım, yanımdan geçmekte olan araçlara dikkat ederek kapımı tam açacağım, aradan vızt diye fırtına hızıyla bir motosiklet yarı araladığım kapıya neredeyse sürterek geçiyor. Güç halle kapıyı kapatıp arkadan gelen başka biri var mı diye bakıyorum.

Ya sağa ya da sola dönüş yapacağım, sinyalimi vermişim, ayna kontrolümü yapmışım yol  müsait dönüşü başlatıyorum, bir bakıyorum nereden çıktığı belli olmayan bir kurye/teslimatçı motoru bütün hışmı ile kendini benim dönüş yapan aracımın önüne atıyor. Güçlükle fren yapıyorum veya direksiyonu aksi tarafa çevirerek kurtarıyorum motorcuyu. Ne yapıyorsun arkadaş dediğimde de sanki suçlu benmişim gibi küfrü yiyorum. Basıyor küfrü, kaçıp gidiyor.

Yakın takip nedeni ile, duran arabalara arkadan çarpıyorlar, araçlar arasından geçerken sürtüyorlar, araçların aynasını kırıyorlar, trafik lambalarını dinlemedikleri için kavşaklarda kaza yapıyorlar ya da en azından tehlike yaratıyorlar.

Bu gidişatı önlemek için trafik polislerimiz olağanüstü çaba sarf ediyorlar. Hemen her semtte özellikle motosikletli kurye ve teslimatçıları hedef alan trafik kontrollerini görüyorum. Kendilerine müteşekkiriz. Ama iş sadece ehliyet-ruhsat kontrolü ile çözülebilecek gibi değil. Caddeler üstünde hareketli denetim şart.

HHH

Bu motosikletli kurye/teslimatçıların da haklı oldukları bir taraf var. Bu işsizlik ortamında bir iş bulmuşsun çalışıyorsun. İşini kaybetmek istemiyorsun. Diğer taraftan patron çorbanın sıcak sıcak, pizzanın, hamburgerin soğumadan teslim edilmesi için talimat veriyor. Dediğini yapmazsan işine son verecek. Ne yapsınlar? Basıyorlar gaza.

Burada belki teslimat süreleri ile ilgili bir uzatma bu gençleri ve trafikte de bizleri biraz rahatlatabilir diye düşünüyorum.

Bunları yazarken bir taraftan düşünüyorum. Trafik terörü yaratanlar sadece motokuryeler/teslimatçılar mı diye. Trafik terörüne katkıda bulunan,  araç kullanmayı bilip de trafiği kullanmayı bilmeyenleri haftaya yazacağım.

Haa şunu da mutlaka yazmam gerek. Bütün yazdıklarımla ilgili olarak düzgün motor kullanan, trafik kaidelerine  uyan teslimatçı/motokurye arkadaşlarımızı tenzih ederim.