Sokaklarda dolaşmayı severim. Bir kentin eski sokakları daha çok ilgimi çeker. Hele uzun yılların yorgunluğunu, yaşanmışlığını, seslerini, görüntülerini, gürültülerini bugüne taşıyan evlerin bulunduğu o güzelim sokaklar, daha çok heyecanlandırır beni.

Doğduğum, çocukluğumun, genç yaşlarımın geçtiği Oğuzeli ilçesinde unutmadığım sokağın adı 'Yurt Çıkmazı Sokağı'ydı.

Ankara’ya 1966’da ayak bastığım ilk sokağın adı Umut’tu. Utangaç, çekingen, duyarlı bir Oğuz’dum  o zamanlar. Sokağımın adını çok sevmiştim. İzmir’le buluştuğum 1977’de ve sonrasında oturduğum sokakların hepsi numaralıydı. Sevemedim bu sayılı sokak adlarını.

İzmir Karşıyaka’da Salah Birsel, Şükran Kurdakul, Berin Taşan, Metin Altıok, Hüseyin Yurttaş, Özdemir Nutku, Rüştü Şardağ, Samim Kocagöz, Attila İlhan, İsmail Sivri, Yaşar Aksoy sokaklarından geçerken hep sevgi, saygı sesleri yükselir içimden.

SOKAK MI SOKAĞI MI?

Geçtiğimiz günlerde sanal ortamda bir fotoğraf paylaşmıştım; Datça’dan. “Can Yücel Sokak” yazan tabelanın önünde.

Değerli yazar, gazeteci, şair Atilla Aşut’un bu konudaki duyarlığını biliyorum, yanıtı gecikmedi: “Can Yücel Sokak yazımı yanlış, bunun Can Yücel Sokağı olarak değiştirilmesi gerek. Datça Belediyesi'ne anımsatılmalı.”

Birgün Gazetesi'nde Türkçenin yazım, kullanım yanlışlarını sık sık gündeme getiren Aşut, bu konudaki bir yazısında (07.06.2021) şunları da eklemişti:    

“Tamlamalı sokak ve cadde adlarının yazımında da sorunlar var. Ad tamlaması biçiminde yazılması gereken sokak adları genellikle önad (sıfat) tamlaması biçiminde yazılıyor. Yaşadığımız kentten, Ankara’dan örnek vereyim: Bekâr Sokak, Elçi Sokak, Konur Sokak, Karanfil Sokak vb. Nurullah Ataç, sokak adlarını böyle yazanlara çok kızardı! Doğru yazım biçiminin şöyle olması gerekiyor: Bekâr Sokağı, Elçi Sokağı, Konur Sokağı,Karanfil Sokağı…”  

                                            

'GEL KONUŞALIM'

Hukukçu, şair Uğur Olgar, “Her sabah dışarı çıkarken apartmanın cümle kapısının önünde sabırla bekleşen sokak  kedilerinin sevgisi aldığım en büyük şiir ödülü”dür der; toplu şiirlerinin yer aldığı “Gel Sokak Sokağa Buluşalım” kitabında.

 Bu adı çok sevmiştim. Şiirleriyle sanki kentlerde, sokaklarda, renkler sağanağında, bahçelerde, gül savaşlarında… dolaşır gibi buldum kendimi. Bir de baktım İzmir’deyim:

“Her sokağına nöbetçi bir kuş bırakmalı / ve  İzmir’de her şiir yazıldığında bir kuş nöbetini terk etmeli / mecazların peşine takılarak / imgeler ön sırada yer ayırtırken kendilerine açık hava şiirlerinde. // Düşersem İzmir’de kim kaldırır  beni yerlerden / şairlerin kedilerinden başka…”

HANRİ BENAZUS…

Bu yazının tuşlarla son tıklamalarını yaparken, iş insanı, araştırmacı-yazar Hanri Benazus’un 94 yaşında aramızdan ayrıldığını öğrendim. Benim de sevdiğim, değer verdiğim, söyleştiğim,  dostluğunu kazandığım Benazus’un Atatürk’ün hiç bilinmeyen, farklı yönlerini gösteren 20 binden çok fotoğrafını derlediğini, yurdun değişik yerlerinde sergiler açtığını duymayan yoktur sanırım. Işıklarda olsun. Anısına saygıyla...