Kış gelmek üzere. Kasım ayını yarıladık bile. Yaz sonunda yazmıştım, tekrarlamakta sakınca görmüyorum. Yaz aylarının başında bir heves, para verilip satın alınan köpek yavruları artık sokaklara terk edilmiş durumda. Özellikle yazlık beldelerin şu anki hali içler acısı.

Foça, Çeşme, Çandarlı, Gümüldür, Özdere gibi İzmir'in yazın kalabalık kışın ıssız ilçe ve beldelerinde sokaklarda daha 1 yaşına varmamış çoğu cins veya melez sokak köpeği bulunuyor. Önümüz kış, havalar soğuduğunda bu canları zorlu bir yaşam mücadelesi bekliyor. Zaten yetersiz olan bakımevleri kapasitesinin çok üstünde hayvanı barındırıyor. Nüfus arttıkça hayvanlar daha kötü şartlara mahkum oluyor.

***

Sokak hayvanlarının daha iyi koşullarda yaşayabilmeleri, daha iyi beslenip bakılabilmelerinin tek yolu nüfusun kontrol altına alınabilmesidir. Nüfusun kontrol altına alınabilmesinin yolu ise etkin kısırlaştırma yapılması. Kısırlaştırma yapma görevi her ne kadar belediyelere ait olsa da, bütün suçu belediyelere atmak da çözüm değil. Çoğu belediyenin bütçesi belli. Sokakta yaşayan hayvan nüfusu arttıkça etkin kısırlaştırma yapılabilmesi de zorlaşıyor. Peki bu kısırdöngüyü nasıl kırabiliriz?

***

Petshop'larda hayvan satışı yasaklanmadıkça, hayvan sahiplenenlerin sahiplendikleri hayvanın sorumluluğunu bir ömür boyu almaları sağlanmadıkça, sahipli hayvanlara mutlaka çip takılıp sokağa atılan hayvanların sahiplerine ulaşılıp belli yaptırım ve cezalar uygulanmadıkça nüfus kontrol altına alınamaz. Bu saydıklarımın hayata geçebilmesi ise 5199 sayılı Hayvan Hakları Kanunu'nda düzenleme öngören tasarının bir an önce kanunlaşması ile mümkün. Maalesef tasarı aradan aylar geçmesine rağmen bir türlü Meclis gündemine gelemiyor. Tasarı belki bu haliyle de yeterli değil ancak şartların iyileşmesine yönelik büyük küçük her adım memnuniyetle karşılanmalı diye düşünüyorum.

Tasarının kamuoyuna açıklanan son halinde petshoplarda akvaryum balığı ve kuş hariç hayvan satışının yasaklanması, ev hayvanı satışının ise sadece üretim çiftliklerinde yapılması kararlaştırılmıştı. Tasarıda bana göre büyük önem taşıyan şu maddeler de yer alıyor:

-Hayvan sahipleri ve satıcıları, hayvanları 'hayvan refahı'na uygun barındırmak zorunda olacak.

-Ev hayvanı alan ve satanlar kişiler eğitim alacak. Eğitim almayanlar ev hayvanı sahiplenemeyecek.

-Tüm evcil hayvanlar mikroçip ile kayıt altına alınacak.

-İl merkezlerinde ve nüfusu 100 binin üzerindeki ilçelerde hayvan bakımevi kurmak zorunlu olacak.

***

Elbette kanunların uygulanması ancak etkin denetimle mümkün. Yeni tasarı kanunlaştığında hem sivil hem de resmi denetim mekanizmalarına büyük iş düşecek.