Biliyorsunuz iki hafta önce içinde gıda maddeleri plastik şişeler Gazze’ye ulaşacağına inanılarak Mersin’den denize atılmıştı. Sembolik bir eylem; bir umut mesajı verilmek istendi ama o şişeler şimdi birer ikişer Hatay’da kıyılara vurmaya başladı.
Niyet elbette iyi. Gazze’de büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Masum insanların, çocukların en temel yaşam hakkı hiçe sayılıyor. Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor. Olan bitene kahrolmamak, isyan etmemek mümkün değil. Gazze’den gelen görüntüler hepimizin yüreğini dağlıyor. Elbette vicdanı sızlayan insanlar oradakilere destek vermenin yollarını arıyor. Ama bu yol plastik şişeleri denize atmaktan mı geçiyor?
Acaba bunca insanı o şişelerin Gazze’ye ulaşacağına inandıran nedir?

*

Şu ortamda Gazze’ye “gerçek” anlamda yardım yapılacaksa bu ancak devlet nezdinde, devletin girişimleriyle mümkündür. Gazze’ye doğru dürüst yardım yapılacaksa bu ancak bilimin ışığında, akıl kullanılarak yapılabilir.
Yoksa diğer türlü yapılan her şey “göstermelik” olmaktan kurtulamaz.
Maalesef plastik şişe gönderme etkinliği de denizi kirletmenin ötesine geçemez, geçemiyor da. Neden peki? Çünkü bilim bize bu şişelerin Gazze’ye ulaşma ihtimalinin çok ama çok çok az olduğunu gösteriyor. Ben size şöyle diyeyim; imkansız değil ama Türkiye ekonomisinin 1 ay içinde tamamen düzelme ihtimalinden de az!
Şöyle ki; Doğu Akdeniz’in yüzey akıntılarının yönü ekseriyetle doğudan batıya şeklindedir. Bu da şu anlama gelir: O şişeler Mersin Körfezi’nden batıya doğru, yani Antalya yönüne hareket edecektir. Nitekim şişelerin Hatay’dan çıkıyor olması şaşırtıcı değil! İlerleyen günlerde Antalya kıyılarından ve hatta Yunanistan’dan da şişeler çıkabilir.
Oysaki şişelerin Gazze’ye ulaşması içinde tam tersi yönde yüzey akıntısı gerekir. Zaten Türkiye’den Gazze’ye direkt olarak deniz bağlantısı olmayışı da şişelerin yolculuğunu büyük oranda engelleyen bir diğer faktördür.

*
Candostlar A N A G Ö R S E L Internete1-1
Sonuç itibarıyla o şişeler Gazze’ye ulaşmayacak. Bir kısmı batıda kıyılara vuracak; büyük bölümü ise denizin dibini boylayacak.
Denizlerdeki plastik kirliliği sorunu tüm dünyada kritik düzeyde. Plastik atıklar suları kirletiyor, deniz canlılarını öldürüyor; plastik yutan balıkların ve deniz kabuklularının sofraya gelmesiyle insan sağlığı da tehdit altında. Hal böyleyken bilinçsizse Gazze’ye gönderilen o şişeler, özünde iyi niyetli de olsa, deniz kirliliğine katkı şovuna dönüştü.
Bu bana, birkaç hafta önce yangınlara karşı hazırlık olsun diye bir grup ülkücü gencin ormanlık alana içi su dolu plastik şişe bırakmasını hatırlattı. Uzmanlar bangır bangır “ormana plastik ve cam atıklarınızı atmayın, yangın çıkarma riski oluşturuyor” diyor ama demek ki herkese ses gitmiyor. Niyeti iyi ama bilmeden, öğrenmeden ve araştırılmadan yapıldığı için sonucu kötü olabilecek onlarca örnekten biri…
Atatürk boşuna dememiş: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir” diye.

Candostlar Y A N G I N A V C I L I K Dunyadanbihaber1

Yangınlardan sonra “avcılık yasaklansın” çağrısı yinelendi

Türkiye’de 23 Ağustos’ta başlayacak 2025-2026 av sezonu öncesinde STK’lar avcılığın yasaklanması çağrısını yineledi. Doğal Yaşamı Koruma Vakfı WWF Türkiye, orman yangınlarını hatırlatarak “Yangından kurtulan canlar kurşunla ölmesin” dedi. Vakfın sosyal medya hesabından yaptığı çağrı şöyle: “Bu yaz orman yangınlarından, binlerce canlı etkilendi. Yangından kaçabilen hayvanlar ise hayatta kalma mücadelesi veriyor. 2025-2026 av sezonunda, aralarında Dünya Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından hassas tür ilan edilen üveyik ve elmabaş patkanın da bulunduğu birçok kuş türü; yaban tavşanı, tilki, çakal gibi memeli türlerin avlanmasına izin verilecek. Başta orman yangınlarının etkili olduğu iller olmak üzere, kara avcılığı yasaklansın. Yangınlar devam ederken, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) tarafından av ihaleleri düzenleniyor. Yaban hayatının geleceği tüm ekonomik çıkarların üzerinde olmalı, avcılık ihalelerinin acilen durdurulmasını, yanan tüm bölgelerde kara avcılığının yasaklanmasını talep ediyoruz.”
WWF Türkiye change.org üzerinden “Avcılık Tamamen Yasaklansın” başlıklı bir de imza kampanyası başlattı.
Türkiye Vegan Derneği (TVD) de şu açılamayı paylaştı: “Bu yılın ilk ihalesinde dünyada yalnızca Türkiye’de yaşayan Anadolu yaban koyununu öldürmenin bedeli 1.800.000 TL (KDV Hariç) olarak belirlendi. Av ihalesiyle yaşam hakkı satılığa çıkarılan tek tür Anadolu yaban koyunu değil. 2025-2026 avlanma döneminde yaban keçisi, kızıl geyik, çengelboynuzlu dağ keçisi ve karacalar da ihale ile öldürülebilecek. Avcılık spor, hobi, eğlence değil katliamdır; dünyanın sahibi veya efendisi insan değildir!”
TVD takipçilerini avcılığın yasaklanması için başlattıkları imza kampanyasına da davet etti. Kampanyaya change.org/AvaDurDe linki üzerinden ulaşılabiliyor.
Candostlar P L A S T İ K Bizimgezegen

Plastik kirliliğinin çözümü küresel işbirliğinden geçiyor

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından 2021 yılında paylaşılan verilere göre, küresel plastik üretimi yılda 400 milyon tona ulaştı. Bu 400 milyon ton plastiğin sadece yüzde 12’si yok edilebilirken, dönüşüme giden oran ise yüzde 9 olarak kaydedildi. Bu durum üretilen plastiğin yaklaşık yüzde 80’inin çevre kirliliğine yol açtığını gösteriyor.
Bu hızla devam ettiği takdirde plastik üretiminin 2060 yılına kadar üç katına çıkması öngörülüyor.
Kritik veriler Avrupa Birliği’ni de etkili adımlar atmaya yönlendirdi. Avrupa Birliği’nin resmi sitesinde yayınlanan makaleye göre Avrupa Komisyonu plastik kirliliği sorununu çözmek amacıyla önemli bir anlaşmaya varmak üzere İsviçre'nin Cenevre kentinde düzenlenen Küresel Plastikler Anlaşması (INC-5.2) ile ilgili önemli müzakerelere katılıyor.
14 Ağustos'ta tamamlanan müzakerelerde AB temsilcileri, plastiklerin üretiminden bertarafına kadar tüm süreçlerde insan sağlığı ve çevre için önemli risk oluşturan belirli plastik ürünlerin aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmasını öngören bir anlaşmayı savundu. Avrupa Komisyonu müzakerelerde plastik kirliliğine karşı hem insanlara hem de gezegene fayda sağlayacak etkili politikaları hayata geçirmek için küresel işbirliği yapılması gerektiği mesajını da verdi.

Candostlar K U L A G I M I Z A K U P E1-2

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN


"Doğa, insan olmadan da var olabilir; ama insan, doğa olmadan asla."

— Richard Louv / Yazar (Last Child in the Woods)