1985 yılının 29 Mayıs akşamıydı. Siyasetçilerin oy alabilmek için çırpındığı Z kuşağı, henüz limonun kabuğunda vitamin bile değildi.... O dönemki adıyla Şampiyon Kulüpler Kupa finalinde İngilizlerin köklü kulübü Liverpool ile İtalyan devi Juventus karşı karşıya gelmişlerdi. Bütün dünyanın gözü bu maçtaydı. Ama Brüksel'in Heysel Stadı'ndaki maç tamamlanamadı. Daha sonra Heysel Faciası olarak adlandırılan maç sırasında çıkan olaylarda tam 37 kişi hayatını kaybetti. İngiliz holiganlar rakip seyirciye saldırmış ve futbol bir kez daha kana bulanmıştı. 
İngiltere tarihinin ilk kadın başbakanı Margaret Thatcher görevdeydi...
Hiç tereddüt etmedi. 
Bütün İngiliz takımlarını beş yıl süreyle uluslararası maçlardan çekti... Bunun anlamı şuydu; madem medeni bir şekilde futbol maçını izlemeyi beceremiyorsunuz, size futbol mutbol yok...

Bize gelince...
Dünyanın en efendi seyircisi bizde. Hatta hepsi bir melek...
Bir örnek vereyim. 
Hatırlayın. Bu sezon İzmir'in yüzkarası bir maç oynandı. Daha doğrusu olaylar nedeniyle oynanamadı. Bu maçta Göztepe tribününe havai fişek atarak rakip taraftarları yakmaya kalkan kişiler ile Altay kalecisi Ozan'a korner direği ile arkadan saldıran taraftarın yargılanmaları sürüyor.  Mahkeme 23  sanığın 22'sinin tutukluluğunu kaldırmış. Sadece bir kişi tutkuklu... O da şöyle bir savunma yapmış; "Bu olay nedeniyle çok üzüldüm. Katil de holigan da değilim. Sadece Altay'ı seven bir taraftarım. İzmir derbisini izlemek için oradaydım."
Bu  masum arkadaş ve yandaşları bir gün önce sanki meşale ve torpilleri saklamamışlar ve karşı tribündekileri yakmaya kalkmamışlar. Öbürkü de masum masum kaleciyi öldürmeye çalışmamış...

Tribün böyle de dışarısı iyi mi?

Marmaris'te üç kişi damsız oldukları için gece kulübüne alınmamış. Bu olaya içerleyen arkadaşlar çekmiş bıçakları... Sonuç; 14 yaralı...
Bu arada magandalardan birinin bıçakladıkları arasında bir kadın da var...
Sonuç olarak futboldan sosyal yaşama kadar ülke olarak geldiğimiz nokta bu...
Bu tür olaylar karşısında sağlam duruş sergileyen ülkelerin maçları da, sokakları da bizden çok daha güvenli...
Şimdi önümüzde çok önemli bir seçim var.
Siz karar vereceksiniz...
Ya o tarafa, ya bu tarafa...
Artık kendinize hangisini yakıştırıyorsanız...