Ülkemizin Dünya Demokrasi İndeksinde Kenya ve Uganda’nın altındaki yerine yakışır bir huzur, sevgi, barış ve hoşgörü ortamı içinde (!) geçen seçim öncesi sürecinde… Artık sandıkların başına gitme gününe bir elin parmaklarından az gün kala… Gözümüzün bebeği Göztepe, play off yarışında kendisi gibi iddialı Manisa Futbol Kulübü karşısında… Bir kez daha son dakika golü bulmayı başararak, sahadan bir puanla ayrılmayı başardı…
***
İki takımın da –özellikle maçın ilk devresinde oldukça etkisiz bir oyun ortaya koyduğu- adeta beraberlik yeter havasında geçen maçta… İkinci devreye iyice geriye çekilerek başlayan Göztepe, kornerden gelen Manisa golüne engel olamazken… Göztepe açısından beraberlik golü, takım fitbol oynamak için biraz çaba göstermeye karar verdikten ve… Maçın uzatma dakikalarında, rakibin özellikle Junior Fernandes ile zaman geçirmenin dibinin dibini görmesinden kısa bir süre sonra… Emir Ortakaya’nın ortasında, son haftaların defansta ve ofansta en kritik oyuncularından, sakatlıksız devam edebilmesi için Göztepelilerin dileklerinin daim olduğu Atınç Nukan’ın kafa ile asistinde, Loue’nin oldukça şık vuruşu ile geldi… Gözümüzün bebeği, bu sonuçla sıralamada yedinci sıraya gerilerken, üst lige direkt çıkmayı matematiksel olarak imkansız hale getirmiş oldu.
***
Maç ile ilgili kısa yorumlar yapmak gerekirse… Göztepe’nin yediği golden kısa bir süre sonra… Ngalina’nın boş kaleye bir topu da, iyi sıfatı ile betimleyemediğimiz vuruş sonrasında direkten döndü… Kvasina oldukça arandı… Ngalina hızlı olmakla birlikte stoperlerin omuzlarıyla baş etmekte oldukça zorlanıyor... Loue’nin gol vuruşu mutluluk verici ve şaşırtıcı düzeyde net bir forvet vuruşuydu… Sevgili Arda Özçimen’in kendine güveninin artması bir yandan mutlu ederken, diğer yandan yan etki olarak basit hata yapma olasılığı oluşuyor ki buna çok dikkat etmesi gerekiyor… Yasin Öztekin ise takımda, ayağına topun en çok yakıştığı oyunculardan biri olmaya devam ediyor… Onun ve İsmail Köybaşı’nın nasıl daha verimli kullanılabileceğini teknik heyetin daha çok irdelemesi gerekli.
***
Traore için bir paragraf… Çok formsuz… Maçların devre arasında çıkarılması gerekiyor gözüken ilk kişi olmamak için… Akıl-fiziksel güç ve yeteneklerini (yaratıcılık vs) bir arada kullanmak açısından kendini geliştirmesi gerekiyor… Ne yazık ki aynı anda bu üç özellikten ikisini bir arada kullanmakta bile çoğu zaman zorlanıyor… Üçünü bir arada kullanmayı başarırsa oldukça üst düzey fitbolcu olma olasılığı var gibi dururken, bunu yapmamakta inat etmesi durumunda hem kendisi hem de Göztepe’nin işi oldukça sıkıntılı oluyor… Bu cümlelerden bir de sonuç çıkarırsak, Pazar günü çoğu Göztepeli, teknik ekibin onun formsuzluğuna dayanma sabrına saygı duymak ile isyan etmek arasında isyana yakın bir yerlerdeydi…
***
Bu kelimeler Altay maçı için de geçerli… Esasında iki takım arasında iyi fitbol oynamak istediklerinde iki gömlek fark vardı Göztepe’den yana… Bu bağlamda, Göztepe teknik ekibinin maçların büyük kısmında, takımı bu kadar geride tutmasını anlamakta zorluk çekiyorum…
***
Velhasıl-ı kelam… Bardağın dolu tarafına bakarsak… Göztepe inadı son ana kadar vazgeçmeme olarak kendini göstermeye devam ediyor… Eğer bu sezon Göztepe için play off ya da… Türkiye Futbol Federasyonu’nun nasıl icat ettiğini anlamakta zorluk çektiğimiz, adaletsizin adaletsizi play off sistemine rağmen şampiyonluk gelirse… Göztepe tarihsel olarak bunu ilk kez, bu kadar yüksek oranda -bireyselden çok takım performansıyla- göstermiş olacak… Tüm takımların birbirini mağlup edebildiği, tahmin edilmesi oldukça zor bu ilginç ligde son iki maça girerken… Matematiksel olarak üçüncülük şansı da, play off dışı kalma olasılığı da devam ediyor ve play off için iki puan daha gerekebilecek gibi… Bir kez daha belirtelim… Göztepe play offa kalmayı başarırsa, saçma penaltı, sakatlık ya da kırmızı kart vermeden tam kadro oynanacak her maçta ciddi avantajlı olacaktır. Rizespor maçının adil hakemlerce yönetilmesi için Göztepe yönetiminin ve İzmir’deki tüm siyesetçilerin elden geleni yapmasını dilerken… Neler olacak? Gelen günler geçenlerden daha güzel, inadın sonu şampiyonluk olsun…
