Kazasız-belasız-olaysız-ölümsüz geçmesini dilediğimiz seçimlere 11 gün kala ülkemiz garip tartışmaların türbülansında kendi üzücü normalini korumaya devam ederken… Göztepe, haftayı depremzede Adanaspor karşısında gelen hükmen galibiyet ve üç puanla kapatarak play off hattında (altıncı sırada) kalmaya devam etti…

Ligin bitmesine üç hafta kala bütün takımlar için alınabilecek dokuz puan kaldı. Bu dokuz puanın, gözümüzün bebeği Göztepe denklemindeki manası ise… Bu herkesin herkesi yenebildiği ligde…  Üst lige direkt çıkabilmek ile ansızın play off hattı dışında kalmak arasında bir yer olabilir gibi durmaya devam ediyor… 
*
Bu ligin bir özelliği, takımlar arasındaki güç dengesinin birbirine çok yakın olmasıysa, diğeri de hakemlerin süreğen mükemmel ötesi performansları ve maç sonucuna etki edebilen sürü sepet hatalar… “Yahu bu nasıl penaltı?” ya da “Yuh arkadaş bu penaltı da nasıl verilmez?” sorularıyla dolu 90 dakikalar… Verilen verilmeyen sarı ve kırmızı kartlar… 
*
Velhasıl-ı kelam… Maç olmamasından dolayı bugünü kısa geçmek gerekirse… Ligde Göztepe açısından son üç haftada oynanacak Manisa, Rize ve Bodrum maçları dokuz puan mı yoksa kaç puan olacak??? Takımın bu zorlu süreci ceza almadan ve maksimum puanla geçebilmesi için…  Taraftarın takıma azami desteğin yanında, olası play off maçlarında cezalı olmamak için de maksimum çabayı göstermeye devam etmesi… Takımın ise maçlar arası konsantrasyon farkını (örneğin Eyüpspor ve Altay maçları…) azaltıp, üç maçta da maksimum arzu istekle sahaya çıkarak, saçma penaltı, sarı ya da kırmızı kart vermemek için ellerinden geleni hatta fazlasını yapmaları çok çok önemli… Yönetime gelirsek… İzmir ile ilgilenen siyasetçilerden, kalan maçların mümkün olduğunca adilce yönetilmesi için destek istemeye devam etmeleri oldukça kritik… Sonuç ne olacak üç vakte kadar göreceğiz… Gelecek günler sakatlıksız ve geçen günlerden daha güzel olsun…