Millet İttifakı’nın genişlemiş haliyle yaptığı çalışmalarda 6 partinin Türkiye’ye yönetme Anayasası ortaya çıktı. Kapak tasarımlarını da dikkate alırsak 244 sayfalık bir çalışma önümüze çıktı.

Bu metnin Türkiye’yi raydan çıkaranlara karşı dikkatle hazırlandığını söylersem yanlış olmaz. İnsan haklarına, hukuka, doğaya aklınıza gelebilecek her türlü sapmanın geri dönmesi belki böylesi bir geniş mutabakat ile yapılabilir.

Türkiye’de seçilmişlerin istenildiği zaman görevden alınmayacağı, üniversite özerkliğinin ve bilimin öldürülmeyeceği, kamu yönetiminde liyakatsizliğin yerini hak eden kişilere döneceği bir Türkiye’yi bekliyor arıyoruz.

Bu geniş mutabakatın bazı önemli eksikliklerinin ise düzeltileceğini, yürütme süreçlerinde eklemeler yapılabileceğini düşünüyorum.

Kim olursa olsun

Altılı Masa şimdi Cumhurbaşkanı adayını çıkaracak. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener “Ben Başbakan Adayıyım” diyerek yola çıktığı için şimdi Cumhurbaşkanı adayı belirlenecek. En doğal olarak CHP Genel Başkanı Kumal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını bekliyorum. Ancak başından beri İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yarattığı ortam İYİ Parti’nin de desteğini görünce kafalar karıştı.

Çevremde iki grup seçmen dikkat çekiyor. Birincisi “Millet İttifakının adayı kim olursa ona oy vereceğim” diyenler. Yani Kılıçdaroğlu’nun pozisyonunu destekleyenler.

Bir başka grup ise ki bunların içerisinde CHP’liler de var Kılıçdaroğlu’nun seçimde Recep Tayyip Erdoğan’ın önüne geçemeyeceğini söyleyenler.  Bu gruptaki seçmenin sizce neden kafası karışık.

Birincisi geçmişte toplumun önene konulan adaylar. Burada Ekmelettin İhsanoğlu gibi büyük bir yol kazasını unutamayanlar.

İkincisi ise CHP’nin örgütlerinin seçmende güven yaratma konusunda yaşadığı ikircikli durumlar. CHP son dönemle aldığı kararlarla seçmeni ve üyesini şaşırtmaya devam ediyor. Bu seçimin kaybedilmesi halinde CHP’yi kapatıp yeniden açmak gerekebilir. Çünkü hastalıklı bazı anlayışlar ve yapılar bir türlü giderilemiyor ve bu güvensizlik tepeden tırnağa insanları etkiliyor.