Bugünlerde en çok gereksinim duyduğumuz şeylerden biri empati sanırım. Başımızda çok kötü bir yönetim var; gençlerimiz ümitsizlik içinde ülkeyi terk ederken, hukuk, ekonomi, insan hakları yerlerde sürünüyor… Kurtuluş yolu ararken, insanların büyük bölümü kendi düşüncelerini başkalarına dayatmaya çalışıyor ve geçmişte yapılan yanlışlardan ders çıkarmıyor. Kendimizi bizden farklı olanların yerine koyup, onlar gibi düşünmeye çalışır ve anlamaya çalışırsak, ortak noktalarımızı belirleyip, ortada bir yerde birleşme, yani uzlaşma şansına sahip oluruz. Yaşadığımız olumsuzluklardan kurtulmanın yolu, en iyi ortak adayda uzlaşmaktan geçiyor. 

İYİ ‘ORTAK ADAY’IN ÖZELLİKLERİ

İyi bir ortak adayın en önemli özelliği, çok sayıda insanın ‘İlk Adayı’ olması değil, çok az sayıda insanın “Ben ona kesinlikle oy vermem” demesinden geçiyor; çünkü Erdoğan’a karşı kazanmanın yolu seçime katılım oranını artırmak... Seve seve sandığa gidip oy atmamızı sağlayacak, uzlaştırıcı ve birleştirici ortak adayımız, çoğumuz için en iyi ilk veya ikinci aday (secondbest) olarak da tarif edilebilir.

Böyle bakınca, şu an için en iyi aday İmamoğlu gibi duruyor. Örneğin, İstanbul seçimleri öncesi Arapça dua okuması, yakın zamanda Umre’ye gitmesi, benim gibi laik duyarlığı olanların hoşuna gitmemiştir, ama Erdoğan’a karşı hiç düşünmeden tercih eder, koşa koşa oy veririz. En kötü adaysa Kılıçdaroğlu… CHP içinde bile çok sayıda insanın farklı nedenlerle soru işareti ile baktığı Kılıçdaroğlu’na İYİ Parti seçmeninin bir bölümünün oy vermesi çok zor. Millet İttifakı’nın son aylarda yaşadığı oy kaybında ‘Kılıçdaroğlu’nun adaylığı kesinleşti’ söylemlerinin de etkisi olduğu kanısındayım.

DÖNÜM NOKTASI

Millet İttifakı’nın son toplantısının çok verimli geçtiğini ve bir dönüm noktası olduğunu düşünüyorum. ‘6’lı Masa’ yerine ‘Millet İttifakı’ terimine dönülmesi doğru karar, özellikle ‘Yeter, söz milletindir’ sloganının yayılmasının ardından… Erdoğan’ın yeniden aday olamayacağının ve buna itiraz edileceğinin vurgulanması da çok doğru. Toplantı öncesi Cihan Paçacı’nın Nagehan Alçı’ya verdiği demeç, İYİ Parti seçmeni ile empati kuramayanlar için çok yararlı olmuş ve Kılıçdaroğlu’nun kazanmasının neden güç olduğunu özetlemiş; söylenenlerin fazla sansürsüz olması planlanmış olabileceğini düşündürüyor. Eteklerdeki taşların bu aşamada dökülmesi yararlı… Toplantıda alınan kararların en önemli kısmı bence, ittifakın ‘istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını’ belirten kısmı.

YAPILMASI GEREKENLER

Halkın tercihleri’nin anlaşılabilmesi için güvenilir şirketlere acilen kamuoyu yoklamaları yaptırılarak, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş arasında birinci ve ikinci tercihleri ile hangi adaya kesinlikle oy vermeyeceklerinin sorulması gerekiyor. Ardından CHP’den uygun kişi veya kişilerin HDP’den Demirtaş ile bağlantı kurarak, elde edilen verileri paylaşması ve buna bağlı olarak ortak aday konusunda görüşlerinin alınması çok iyi olacaktır; özellikle en yüksek oyu Yavaş alırsa. Habertürk’te CHP Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Gökhan Günaydın’ı çok beğendim; Kılıçdaroğlu’nu iyi tanıdığını ve kamuoyu yoklamalarında kazanamayacağını anlarsa, kesinlikle aday olmayacağını söyledi, umarım haklıdır. Ortak adayımız kazanır ve bundan böyle herhangi bir ‘sıfırlama’ eylemine izin verilmez…