Kitap sevdalılarının, okurların yayınevlerini bir arada bulabilecekleri, indirimli kitap alabileceklerİ, yazarlarla tanışıp kitaplarını imzalatma olanağı bulacakları, panel söyleşi türü etkinliklerin yapılabileceği yerlerdir kitap fuarları...

Şenliktir bir anlamda...
Kültürel çeşitliliğe katkıdır fuarlar…
Japonların çok güzel bir sözü vardır;
"Kitaplar ruhun ilacıdır."
Bilgenin dediği gibi de “Tıpkı bedenimiz gibi ruhumuzun da beslenmeye ihtiyacı vardır...”
İşte kitap fuarları da bu iklimi yaratır bizlere.
“Fuarlar, son dönemde ekonomik zorluklarla boğuşan yayınevleriyle dayanışma için de bir fırsattır.”
Bu fuarların da en eskisi de TÜYAP’ın,
Türkiye Yayıncılar Birliği ve yerel yönetimler desteğiyle düzenlediğidir.

xxxx

“Kitap İzmir’de Bir Festivaldir” sloganıyla bu yıl 25.kez kapılarını açan TÜYAP İzmir Kitap Fuarı, bu yıl da Gaziemir’deki fuar alanındaydı yine.
Son söyleyeceğimizi baştan söyleyelim;
Fuar şehre dönmeli!
Kitap Fuarı yine Kültürpark’ta olmalı! 
En önemli sıkıntı; ulaşım. Şahsen ben 4 kez gittim fuara.
Dördünde de dört otobüs-metro değiştirerek...
Ben yazımda iki şair-yazar dostun bu konudaki görüşlerine yer vereceğim.
İlki Ahmet Günbaş’tan;
“Bana yansıyan izlenimlere göre, yeni fuar alanına ilişkin eleştiriler bu dönem daha bir yoğunluk kazandı. Hoşnutsuzluk neredeyse boyu geçiyor.
Ulaşım güçlüğü ise şikayetlerin başını çekiyor.
Yerel yönetim ile İzmir basınının ne yazık ki kulakları tıkalı!
Belki yerel yönetimle iyi geçinmek sevdasından olacak, yerel basın tepkisizliği ile sınıfta kalmış durumda!
Katılımcı arkadaşlardan da duyumsanır bir tepki yok. Şöyle bir etkinlik öncesi ya da sonrası ortak bir basın açıklaması yapmaları ne güzel olurdu değil mi?
Bugüne kadar yapılamadı ne yazık ki!
Belki kapanış günü yapılır.
TÜYAP, özellikle büyük yayınevlerinin başını çektiği bir kuruluş.
Son dönemde yükselen stant kiralarıyla artan basım ve nakliye maliyeti  küçük yayınevlerinin belini büküyor zaten.
Örneğin, bu yılki fuara İzmir'deki yayınevlerinin yarısı katılmamış durumda!
Onlar için çok hazin olmalı İzmir merkezli bir fuara katılamamak!..
Toplam sayıda da düşüş var. Beni telefonla arayan -her fuarda izi olan- İstanbul kökenli bir yayınevinin sahibi bir daha fuara katılmayacaklarını belirtti.
Evet, kapitalist düzende kitap da bir metadır.
Ne var ki yazar-şair için aynı şeyi söyleyemeyiz.
Onlar her fırsatta rol-model olmak zorunda değiller. Sözleşmelerin bağlayıcılığı ne olursa olsun seslerini yükseltmek zorundadırlar.
Bu, aynı zamanda kitaba ve okura saygının gereğidir, unutmayalım.
Diyelim ki eski fuar alanında yer yok! Kıyamet kopmaz!
Uygun bir meydanda çadırlar kurarak devam ederiz yolumuza!
Hem hiç de fena durmaz! Yazar-çizer olarak büyük depremle empati kurarız bir bakıma!
Ne dersiniz? Ve asıl siz ne dersiniz Tunç Soyer beyefendi?
Yarattığınız bu kargaşadan memnun musunuz? Sevgiyle...”

xxxx

İkinci konuya ilişkin görüş “Şair Baba” Cem Seyhun Ünbay’dan...
Noktasıyla, virgülüyle;
“umarız ki yeni yerinde 
(burada yani Gaziemir'de değil ama),
daha katılımlı, daha sıcak bi'atmosferde,
kitap ve okuyucunun sevinçle buluştuğu,
ulaşım sorununun insanı bezdirmeyeceği,
ekonomik yiyecek/içecek alanlarıyla,
oldubitti 'salon'larıyla değil, gerçekten
insanı ağırlayan panel/sunum salonlarıyla,
dinlenme banklarıyla rahatlatan,
daha güzel ve daha adil salon yerleşimiyle
(dernek, STK ve benzerlerinin en arka kör yerlere değil, aralara serpiştirileceği) yeni yepyeni fuarlarda, eski/yeni dostlarla, okurlarla 
sevinçlerle yeniden buluşabilmek üzere
herkese sevgiler saygılar...”

xxxx

Bir kez daha...
Kitap, fuar; şehre dönmeli! Yine Kültürpark’a…
Yer sorunu olmaz! Kültürpark olmazsa Havagazı Fabrikası’ndaki geniş alan da olabilir.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve diğer yetkililerin yeni fuarı şehre getirmelerini dileyerek...

xxxx
Unutmadan bir notumuz daha var;
Panel ve söyleşiler, fuarda üzeri açık paravanlarla çevrili mekânlarda olmamalı.
Emre Kongar Hoca az kalsın Pazar günü
‘’Devrim ve Karşı Devrimin Yüzyılı’’ söyleşisini gürültülü ortam yüzünden iptal ediyordu...